BİLİM TEKNOLOJİ
Anadolu Topraklarından Bir Başarı Öyküsü: Aziz Sancar
Aziz Sancar, 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde başladığı eğitimini 1969 yılında tamamlar. Üniversite bittikten sonra bir süre Mardin’de, bir sağlık ocağında doktorluk yapan Sancar sonrasında NATO-TÜBİTAK bursu ile Johns Hopkins Üniversitesine ardından da Dallas Texas Üniversitesine gider. Texas Üniversitesinde yaptığı çalışmalar sayesinde önce yüksek lisans sonrasında da doktora derecesi alır. 1977-82 yılları arasında Yale Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışan Sancar bu dönemde doçentlik tezini tamamlar. İlerleyen dönemlerde de profesör olur.
Öğrencilik yıllarında başladığı çalışmalarına akademik kariyeri boyunca devam eden Sancar bilim dünyasına büyük katkılarda bulundu. Temel manada hastalıkların önlenmesi ve insan şifresinin çözümlenmesi üzerine çalışmalar yapan Sancar; genellikle DNA onarımı üzerinde çalıştı. Bu alanda var olan bazı çalışmaları geliştirdi. Daha önce üzerine çalışma yapılmayan konularda keşifler yaptı. Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran çalışması sayesinde de 2015 yılında Nobel kimya ödülüne layık görülmüş ve bu alanda Nobel alan ilk Türk olarak tarihe geçmiştir.
Bilimsel çalışmalarda eşine az rastlanır bir başarıya imza atarak 33 kitap ve 415 bilimsel makale yayımlayan Sancar 1997 yılından bugüne ABD'de Kuzey Karolina Üniversitesi, Chapel Hill Sarah Graham Kenan Biyokimya ve Biyofizik Programı’nda görevli profesör olarak çalışmaktadır.
Bir başarı hikâyesi olan her insan; hedefi ve bir ideali olan kimseler için birer örnektirler. Anadolu topraklarında orta gelirli bir ailenin 8 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Aziz Sancar da bu duruma, büyük bir örnek olmuştur. Bilimin; özellikle son yıllarda gerisinde kaldığımız Batıya ait bir miras olmadığını hatırlatarak son dönemlerin en çok dikkat çeken bilim adamlarından birisi olmayı başarmıştır. Bu hikâyeden, biz Anadolu Gençlerinin şunu anlaması gerekiyor: Yapılmış olanlar, yapılacak olanların teminatıdır. Bu sebeple kendimizi küçük görmeyelim, potansiyelimizin farkına varalım. Büyük hedeflerimiz olsun ve asla vazgeçmeyelim.
ÖNCEKİ YAZI
BİR YOLCUDAN ARTA KALAN
SONRAKİ YAZI
21. YÜZYIL EKRAN MASALLARININ USTASI: HAYAO MİYAZAKİ
YORUMLAR
YORUM YAPIN
GENEL YAYIN YÖNETMENİ