BİLİM TEKNOLOJİ

Bilim Avrupa’ya Nasıl Geçti?

Bilim Avrupa’ya Nasıl Geçti?
Bilim Avrupa’da aniden ortaya çıkmadı.  Önceki bin yılda farklı yerlerden gelen birikimlerle oluştu. Bu anlamda Müslümanların bilime katkıları çok önemlidir. Müslümanlar eski Mısır, Hint ve Yunan bilgilerini yorumlayıp geliştirdiler. Kütüphaneler, hastaneler ve gözlemevleri kurdular. Avrupalılar 10. asırdan 16.  asra kadar 500 sene özellikle İspanya Endülüs’te Müslümanlardan bilim aldılar. Hicri 1. yüzyılda İslam dünyasında okuma yazma bilenlerin sayısı bütün Dünya’daki okuma yazma bilenlerden daha fazlaydı. Müslümanlar kimya ilmini bir tecrübe ilmi olarak kurdular. Ayrıca matematik coğrafya, fizik, tıp, felsefe ve astronomi gibi alanlarda önemli çalışmalar yaptılar.

Bilimin İslam dünyasından Avrupa’ya geçmesinde ve Avrupa’nın bu sayede yükselmesinde Müslümanların İspanya'da kurdukları Endülüs Devleti başrolü oynamıştır. O zamana kadar, kilisenin etkisiyle bilgiyi, tabiat araştırmalarını dinsizlikle eş tutan, banyo ve temizlikten yoksun Batı medeniyeti İslam coğrafyasındaki ilerlemeyi görerek ilham almış ve her alanda Müslümanları örnek almaya başlamıştır. Tabii ki Endülüs'ün yanında haçlı seferlerinde Müslümanlarla kurdukları temaslar, ticari münasebetler, İslam ülkelerine gidip eğitim alan öğrenciler ve Müslüman bilginlerin eserlerinin tercüme edilmesi gibi faktörler bilimin 8. ve 13. yüzyıllar arasında altın çağını yaşayan İslam dünyasından Batıya geçmesini sağlamıştır. Kilisenin, derebeylerinin ve şövalyelerin halk üzerindeki etkisinin kırıldığı Rönesans ve Reform hareketleriyle bilimsel çalışmalar başlatılmıştır.

Birçok Batılı bilimci Rönesans ve Reform hareketlerinin Müslümanların etkisiyle, İslam medeniyetlerindeki hukuk, ticaret, eğitim ve sosyal yapının örnek alınmasıyla başlatıldığını söylemektedir. Bugün Batılı bilimcilere atfedilen birçok bilimsel çalışma ve bilginin, direkt Müslümanlardan alındığını ya da en azından Müslüman bilginlerin çalışmalarından ilham alındığını biliyoruz. Örneğin kilisenin de şiddetle karşı çıkmasıyla Dünya'nın yuvarlak olduğu, Güneş etrafında döndüğü Batıda zor kabul edilirken Müslümanlar yüzyıllardır bunları dile getiriyorlardı.

Örnek vermemiz gerekirse:

Çinlilerin ilk pusulayı bulmasından sonra kuzey ve güneyi gösteren mıknatıslı iğnesi olan pusulanın geliştirilmesi,

Harita çizimleri,

Sıfır rakamının kullanılması,

Sibernetik ve robot,

Optik ve ışıkla ilgili araştırmalar,

Mekanik Aletler,

Tıbbi çalışmalar,

Hastaneler,

Gözlemevleri

Müslümanların bilime yaptıkları katkılardan bazılarıdır.

Birçok Müslüman âlim Astronomi ile ilgilenmiş, gözlemler yapmıştır. Ayrıca İbni Sina tıp alanında, İbnül Hey’sem fizikte, Gazali ve Farabi felsefede, Cabir bin Hayyan kimyada yüzyıllarca Batıyı etkilemiş ve eserleri Batı okullarında ders kitabı olarak okutulmuştur.

YAZAR HAKKINDA
Hasan Kaya
Hasan Kaya
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN