GÜNDEM

Birbirimizi Sevmeyi Hafife Almayacağız!

Birbirimizi Sevmeyi Hafife Almayacağız!
Dünya, içinde yaşadığımız gezegen. Üzerinde tahminlere göre 8 milyar insan yaşamakla birlikte, yılda ortalama 50 milyon insan yaşamını yitirmekte. İnsanlara göre kocaman ama galakside çok fazla yer kaplamayan bu gezegen için büyük savaşlar veriliyor.

Dünya hepimize yetecek kadar büyük, hepimizi doyuracak kadar bereketli ama yinede insanoğlu doymak bilmez iklimini hiç değiştirme eğiliminde olmadığından dolayı doymayı, doyurmayı, elinde olanı vermeyi hiç düşünmüyor.“Dünya herkese yetecek büyüklükte, onun için başkasının yerini kapmaktansa, çalışarak kendi yerinizi bulun” diyor Charlie Chaplin. Dünyada 925 milyon insanın her gün aç yattığı gibi bir veri var elimizde. Peki, açlık sınırında yaşayan insan sayısı kaç? Araştırmalara göre 2 ya da 3 milyar. Asgari ücret denilen zillet aslında bir açlık sınırı değil, açlık sınırının daha altında bir rakamdır.

Komik olan ise canla başla fakirden alıp zengine veren devletin, asgari ücret 1300 liranın altına düşmesin diye verdiği mücadele reel politiktir. Burada oturup simit şu kadar çay bu kadar 30 günde çay simit bu kadar eder diye bir hesaba girecek değiliz ancak asgari ücret işveren(zengin)in malına mal katması için bir araç değil de nedir? Burada Charlie Chaplin’i yalancı çıkaracak değiliz. Evet, başkasının yerini kapmak derdinde olmadan kendimize yer edinmek için çalışacağız fakat emek hırsızlarına da göz açtırmayacağız. Çünkü emeğimiz kolayca çalınabilecek bir meta değildir.

Türkiye’de Soma faciasından sonra açıklanan rakamlara göre Taşeron işçi sayısı 1 milyon 250 bin kişi civarındadır. Bu rakamlar resmidir. Taşeron olmayan ama taşeron zihin yapısı ile çalıştırılan kişiler de yok değildir. Bu kişilerin çalışma şeklinin adını bile koyamadık. Neredeler, ne yapıyorlar bilmiyoruz.Sadece sabah uyandığımızda yada akşam ana haber bültenlerinde rastlıyoruz. “X şehrinin Y semtinde gerekli önlemleri alınmadan çalıştırılan matbaa da yangın çıktı ve 3 işçi hayatını kaybetti.” Haberin ardından Prof. Dr. Yeşil Kırmızıyaçalan adında Bilmem Ne Üniversitesi İş Güvenliği Anabilim Dalı Uzmanı çıkarılıyor ekrana.Uzun cümleler, boş savsatalar sıralanıyor. Hemen profesörümüzün katıldığı programa bir devlet yetkilisi telefonla bağlanarak bu konunun incelenip bir daha yaşanmaması için çalışmaların yapıldığını belirtiyor. Bu olayların incelemeler ve yaşanmaması hakkındaki söylemler çoğu dosyanın kaybolmasını hızlandırıyor.Bu ülkede çalışan taşeron işçiler Suriyeli,Afganistanlı,Somalili mülteci kardeşlerimiz kadar ürkek ve korkak. Sanki hepsi birer Matematik Profesörü olmuş. Kolay mı asgari ücretle ev geçindirmek?Sadece iş yaparken başımıza ne hal gelir korkusu değil, ay sonu nasıl gelir korkusu…

Dünya herkese yetecek büyüklükte demiştik. Siyahları, Beyazları, Arapları, Türkleri, Kürtleri, Ermenileri ve bilumum insanlarıaynı an ve zamanda yaşatabilecek ve doyurabileceknimetlere sahip. Bu yüzden beraber yaşamayı, birbirimizin hakkını gasp etmeden yaşamayı öğrenmek/öğretmek zorundayız. Meselemiz, ilk önce kendi topraklarımızda yaşayan insanları sevmekle, onlara kucak açmakla başlayacak. Komşusu açken tok yatanın bizden olmadığı gibi, komşusunun hakkı gasp edilirken durup seyreden de bizden değildir. Coğrafyamızı saran kan ve gözyaşı ikliminde canla başla birbirimize ve bizi biz yapan meselelere sahip çıkacağız. Birbirimizi sevmeyi hafife almayacağız. 

 

ÖNCEKİ YAZI BAŞLANGIÇ
YAZAR HAKKINDA
Anıl Mert Kılıçer
Anıl Mert Kılıçer
Ankara’da doğdu. Ortaöğretim ve Liseyi Ankara da okudu, Ankara Üniversitesi Peyzaj Teknikerliği bölümü mezunu. AGD Ankara Şube Ortaöğretim ve Liseler Komisyonlarında çeşitli birim başkanlıklarını yürüttü. Fanatik olmayan Ankaragücü taraftarıdır. Hiç yağ ve gaz sırasına girmedi ancak modern kölelik olan taşeron sistemin bir çalışanıdır.
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN