GÜNDEM

Çok Sıkılıyoruz

Çok Sıkılıyoruz
Hayatın içinde sıkılmamıza neden olan çok şey var...

‎Ekonomik sebepler, ailevi sorunlar, sınavlar, isteklerimiz, ihtiyaçlarımız, hayallerimize ulaşma arzusu ve daha birçok neden sayabiliriz.

‎İnsanın sıkılmasının, bunalmasının, mutsuzluğunun temel nedeni ise isteklerine, umut ettiklerine, hayallerine adım atmaya üşenmesidir. Kişiler, hayallerini sanki başkaları gerçekleştirecekmiş gibi bir beklenti içine giriyor.

Başka biri gelecek ve sihirli bir değnekle hayatımızı masallardaki gibi, içimizdeki ütopya gibi düzenleyecek!

Yok öyle bir şey! 

İnsan umut ettiklerine adım atmadıkça, kendi gerçekleriyle yüzleşmedikçe hayatında hiçbir şey değişmeyecek.

Sonra yaparım, sonra ederim, sonra kılarım, belki de bir başkası yapar cümleleri bizleri topluca pasifleştiriyor. Bencil ve sadece kendi mutluluğunu düşünen insanların iş başına gelip, yaşanabilir bir topluma uzak kalmamıza ve faydasız konulara yönlendirilmemize neden oluyor.

Gayret etmeyen insan, hayatı akışına bırakan insan ileri aşamada kendini depresyon ilaçlarına ve yemeğe vermektedir.

İnsanlar, içlerindeki manevi boşluktan ve robotlaşan insan hayatının verdiği huzursuzluktan artık ilaçlara ve yemeğe sarılıyorlar.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de;

2012 yılında 37 milyon 351 bin 187 kutu,

2013 yılında 37 milyon 355 bin 35 kutu,

2014 yılında 39 milyon 246 bin 223 kutu,

2015 yılında 43 milyon 563 bin 596 kutu antidepresan kullanıldı.

2016 yılının ilk 9 ayında, 33 milyon 638 bin 916 kutu ilaç tüketimi gerçekleşti.

Verilere göre Türkiye’de yaklaşık 10 milyon kişi antidepresan kullanıyor. Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre kadınlar, erkeklere oranla 2 kat daha fazla antidepresan kullanıyor.

Uzmanlar, Türkiye’de antipsikotik tüketiminin son 5 yılda;

7 milyon 201 bin kutudan, 12 milyon 158 bin kutuya çıktığını, ruh sağlığı hastanelerinde doluluk oranının da yüzde 100’e ulaştığını belirtiyor...

Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon kişi depresyonda. Ancak tedavi için uzmanlara başvurmayanlar dâhil edildiğinde bu rakam çok daha yüksek...

Dünya genelinde obez insan sayısı yaklaşık 1 milyar. 

Önce yüreğimizi bir Bismillah'la ayağa kaldırmalıyız, Rahman ve Rahim olan Rabbimizin verdiği akılla kendimiz için ve toplum için iyiyi, faydalıyı, hayırlı olanı inşa etmek zorundayız.

Al-i İmran Suresi 142. Ayet'te buyrulduğu gibi "Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?"

Hepimiz bu ayetin muhatabıyız, hepimiz yeni bir dünya inşa etmekle yükümlüyüz.

Önce içimizdeki Kudüs'ü işgalden kurtaracağız, içimizdeki acizliği ve tembelliği boykot edeceğiz, nefsimizin bitmek bilmeyen dünyevi isteklerini ve bize faydası olmayan rahatlığı ilk önce taşlayacağız. Yoksa Dünya hayatında da, ahiret hayatında da ÇOK SIKILACAĞIZ.

Evet, bugün çok sıkılıyoruz, bu sıkılmışlığın asıl sebeplerini de biliyoruz, fakat gerçeklerimizle yüzleşmekten korkuyoruz.

Rabbimizin emirlerine uzak durursak, manevi ve fiili sorumluluklarımızı bir kenara itip bizi aldatan dünyanın anlık heveslerine kapılırsak daha çok sıkılacağız.

Bizim derdimiz olmalı, sıkılmamıza fırsat vermeyecek çalışmalarımız olmalı. Bir yetimin elinden tutmak gibi, bir çocuğa peygamberi anlatmak gibi, Kudüs bizim neyimizdir? İçimizin neresindedir? Sorularını sormak gibi, adaletsizliğe karşı söylenecek bir söz gibi, zulme bir yumruk, bir haykırış gibi dertlerimiz ve gayretlerimiz olmalı bizim.

Yoksa daha çok sıkılırız...

 ‎

ÖNCEKİ YAZI SNOWPİERCER
YAZAR HAKKINDA
Ahmet Arslanhan
Ahmet Arslanhan
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN