GELİŞİM

Dost

Dost
Muhabbetin diliyle konuşuyorsan bu mektup sanadır. Durup düşünmeye vaktin varsa her kelimesi sanadır. Bir de durmanın ve yürümenin erdemlerine inanıyorsan seninle paylaşacağımız uzun sessizlikler var demektir. Dost, ben "kaybolmanın erdemlerine" inanıyorum ve beni saklayan kalplerde nefes alıyorum. İnanıyorsan bu mektup sanadır. Bahçesinde "imanın güneş yüzlü çocuğunu" büyüten her gönül sahibinedir.

Bugün Fatih Camii'ne gittim. Orada yatan birçok güzelin kabrini ziyaret ettim. "İman bize ahiret farkı temin eder."* İman, öyle bir fark oluşturmuş ki o güzellerin hayatında sevgili dostum... Sultan Mehmed'in zevcesi Gülbahar Hatun'un hayatını öyle güzelleştirmiş ki bunu mezarında temaşa etmek mümkün. Hayatlarını döşeyen huzur ömürlerine sığmamış kabirlerine de taşmış. Bir tatlı meltem olup mezarlarında akmış. Evimizin yakınlarındaki rum mezarlığına kıyasla çok daha huzurlu bizim mezarlıklarımız bu yüzden. "İnanç neşelidir, dokunduğu her yeri onarır, güzelleştirir."** Gülbahar Hatun gibi, Sultan Mehmed gibi inanç neşesine sahip onarıcılar da inançlarının teşvikiyle dokundukları her yeri güzelleştirmişler.

İstanbul'un altında yatanlar kendi zamanlarında inşa ettikleri İstanbul ile inançlarının boyutlarını yansıtmışlar. Mimar Sinan'ın erken dönem eserlerinden olan Mihrimah Sultan Camii'ne gittiğimde yahut kalfalık dönemi eserlerinden olan Süleymaniye'ye gittiğimde Sinan'ın inancının derinliklerini seyrediyorum adeta. Bu eserler var olmanın ötesinde bir anlam zeminine sahip inanç hakikatini yansıtıyorlar. (Günümüz avm mimarisi ise modern insanda iman hakikatinin elinin değemediği madde hırsını yansıtıyor.) İman ediyor olmak zihin dünyamızda, duygu dünyamızda derin bir fark oluşturuyor. İnsan aksiyonla varlığını belirtir diyen Sezai Karakoç'u daha iyi anlıyorum artık. Inanç bize bir anlam kazandırıyor, biz o inancın verdiği neşe ve sorumlulukla harekete geçiyoruz ve Allah'ın izniyle imanımızın zaferine şahitlik ediyoruz.

Sevgili dost,

İnanıyor musun Allah'a? Vaadinin gerçek olduğuna? Sana bir anlam katıyor mu inancın? Günlük hayatını onarıyor mu? Neşeli misin? Tek kalabilirim ama asla yalnız kalmam diyor musun? Rahman'ın kendisine hidayet bahşettiği kullarındanım, aksiyonum varlığımın nişanesi olacak diyor musun?

Dost,

İnanıyoruz, varlığı seviyoruz, merhamet ediyoruz ve sizin taptıklarınız benim ayağımın altında diyebilecek kadar şuur sahibiyiz. Öyleyse yeniden onaralım dokunduğumuz her yeri. Ellerimiz anne eli olsun, değdiği her yere cennet tadı sunsun. Okuldan toplantıya, tanışma çayından kamplara, sınavlardan evimize koştururken ne üreteceksek imanımızın farkıyla üretelim. 

Dost, haydi kalk. Bir şey yap. Güzel olsun, bizden olsun.

*İsmet Özel

**Kemal Sayar

YAZAR HAKKINDA
Esra Gül Aydın
Esra Gül Aydın
1997 doğumlu. Lise de dahil tüm okul hayatı İnegöl'de geçti. Anadolu Öğretmen Lisesinden mezun olup Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesine yerleşti. Fakültesinin AGD başkanı.
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN