GELİŞİM

Esir Şehir El-Halil

Esir Şehir El-Halil
İsmini ve manasını Hazreti İbrahim Aleyhisselam’dan alan El-Halil, Kudüs’ün 35 kilometre güneyindeki şehirdir.

Burada bulunan Halilurrahman Camii, İslam’ın dördüncü mescididir. Burada Hazreti İbrahim ve Hazreti Sare, Hazreti İshak ve eşi Hazreti Refika, Hazreti Yakup ve eşi Hazreti Lahika ve de oğlu Hazreti Yusuf Aleyhisselam’ın kabirleri bulunmaktadır.

25 Şubat 1994'te sabah namazı sırasında, Halilurrahman Camii'nde düzenlenen terör saldırısıyla onlarca Müslüman şehit oldu. Bu terör olayını bahane eden işgalci rejim uzun süre camiyi ibadete kapattı. Ve açıldığındaysa cami ikiye bölünmüş, bir kısmı sinagoga çevrilmişti.

Halilurrahman Camii’nin Müslümanlara ayrılan kısmında Hazreti İbrahim ve Hazreti İshak ile eşleri Hazreti Sare ve Hazreti Refika’nın kabirleri bulunur. Hazreti Yakup ve eşi Hazreti Lahika’nın kabirleri ise sinagog tarafında kalmıştır. Caminin sinagoga çevrilen kısmında, Müslümanların yılda 10 gün ibadet etmesine izin verilmektedir: Ramazan ayının her cuma günü, Ramazan ve Kurban bayramlarının ilk günü, Kadir Gecesi, Miraç Gecesi, Mevlid-i Nebî ve hicrî yılbaşı. Bunların dışında, Müslümanların caminin sinagog olarak kullanılan kısmına geçmesi yasaktır. Acı bir gerçek de ezan-ı Muhammedî’yi okumak işgalcilerin izni doğrultusunda olmaktadır. Müezzin efendi gider, kapıya vurur, işgalci askerler izin verirse ezan okunur. İzin verilmezse ezan okunmamaktadır. Camiye girişte de işgalci rejimin x-ray cihazından geçerek girilmektedir.

İslam dünyasının bir araya gelmemesi, Müslümanların sessizliğinden faydalanmak isteyen Yahudilerin bir başka projesi de şehri “Yahudileştirme” politikasıdır. 1917 yılında Osmanlının Kudüs’ten çekilmesiyle birlikte İngilizlerin eline geçen El-Halil şehrinin yönetimi, 1948’de işgalci İsrail devletinin kurulmasıyla Ürdün krallığına devredilmiştir. 1967 yılında altı gün savaşları diye tarihe geçen ve bir tiyatrodan ibaret olan savaşın sonunda bu bölgeyi işgal etmişlerdir. Dönemin işgalci İsrail Başbakanı Golda Meir şu açıklamada bulunuyordu: “Kimse İsrail sınırlarının 6 gün öncesindeki gibi olacağını düşünmesin.” İlk adım olarak El-Halil şehrine, Sovyetler’den getirdikleri Yahudileri buraya yerleştirdiler ve burada yaşayan Müslümanları sürgüne gönderdiler. El-Halil’de uygulanan şehrin ikiye bölünme metodu, asıl hedef olan Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da yapacakları planlarının bir provasıydı. Zaman zaman gündeme gelen Mescid-i Aksa’yı ikiye bölme talepleri, el Halil camiinde yaptıklarının bir benzerini yapmak içindir. Geçmiş yıllarda Mescid-i Aksa’nın içindeki mescitleri sinagog’a dönüştürmek için girişimlerde bulunmuşlardır. Mescid-i Aksa’da bulunan Mervan Mescidi, Burak Mescidi ve Rahmet Mescidini ele geçirmek isteyen Yahudilerin planları, orada bulunan Müslüman kardeşlerimizin feraseti ile son anda bozulmuştur. 2017 yılında Mescid-i Aksa kapılarına konulmak istenen x-ray cihazları ise yine mücahit Müslüman kardeşlerimizin tepkisi ile kaldırılmak zorunda kalınmıştı.

Bu satırları yazan da okuyan da Hazreti İbrahim’in kabrine sahip çıkamadığımız için üzülmeli ve Rabbine sığınmalıdır. Mescid-i Aksa üzerine Yahudi’nin planlarını iyi bilmeliyiz ve bu konuda taviz vermemeliyiz. Gündemimizde nelerin olması gerektiği konusunda tekrar tefekkür etmeliyiz. Unutmamalı ki, bu topraklar ya bizimle ya da biz olmadan elbette tekrar özgürlüğüne kavuşacaktır. Bizim de bu özgürlük yolunda katkımızın olmasını istiyorsak çalışmamız lazım. Maddi ve manevi olarak burada bulunan murabıt kardeşlerimize destek olmamız lazım. Namazlarımızdan sonra duamızda Kudüs’ü unutmayalım. Ve kendimizi bir Kudüslü olarak geliştirelim. Kudüs üzerine okumalar yapalım. Kudüs’ü gündemimizde tutalım. Sosyal medyalarımızda Kudüs ile ilgili platformları takip edelim. İşgalci İsrail’in mallarını boykot edelim.

YAZAR HAKKINDA
Mehmet Korkmaz
Mehmet Korkmaz
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN