EDİTÖR

Fıtratıma Dokunma!

Fıtratıma Dokunma!
Allah (c.c.) insanı en güzel şekilde yaratmıştır. İnsanı, soyu devam etsin ve imtihanın hikmeti yerini bulsun diye bir erkek ve bir kadın olarak çift yaratmıştır. Aslında sadece insanı değil, canlıların birçoğunu eşiyle birlikte yaratmıştır. İnsan bir erkek ve bir kadın olarak bu dünyaya gönderilmiştir. İmtihanın sırrı da bu yaratılışın altında yatmaktadır. Fıtrat; yaradılışımız gereği bize en uygun olandır. Her varlığın kendine has yaratılışı o varlıkta ona has bir fıtratı ortaya çıkarmaktadır. Bu yaratılıştan gelen özellikler aslında birer yasadır. Kainatın fıtratını oluşturan yasalar bütünüdür. İnsan soyu bir erkek ve bir kadın ile başlamış ve böyle devam edecektir. İşte bu apaçık bir yasadır. Yapay uygulamalar ve laboratuvar ortamlarında yapılan deneyler kısmen başarılı olabilecek olsalar bile yaradılışın, fıtratın mükemmelliğini yakalayamazlar. 

Bu ağır açıklamadan sonra meseleyi biraz açacak olursak şunu söyleyebiliriz; cinsiyetlerimiz bizi kamil yapan özelliklerimizdir. Aslında mesele ırkçılık bahsinde olduğu gibidir, ırkımız değil takvamız ve kulluk samimiyetimiz önemlidir. Burada da aynı şekilde erkek veya kadın olmak Allah (c.c.) katında birimizi diğerinden yüksek veya aşağı yapmaz, Allah (c.c.) için önemli olan bizim takvamız ve kulluk samimiyetimizdir. Diğer taraftan her iki cinsiyet içinde toplum içerisindeki görevler yine takva ve kulluk çerçevesi içinde veya ahlaki sınırlar çerçevesinde belirlidir. Toplum içindeki görevlerimizin farklılığı bizi aşağılık kompleksine götürmemelidir. Örneğin; evde çocuğuna bakan bir anne nasıl olurda aciz olarak nitelenir. Bu durum hangi akılla kadının acizliğine yorulur! Evde oturup dünyanın en masum ve saf varlığına iyi bir anne olabilmek, birçok erkeğin yaptığı işten çok daha ağır ve kıymetlidir.

Son günlerde gördüğümüz birçok olay bize gösteriyor ki; birileri fıtratımıza müdahale etmeye çalışıyor, bizi yaratılışımızdan uzak, değerlerimizin ve inançlarımızın yok olduğu bir noktaya sürüklemeye çalışıyor. Aslında basit olan meseleleri karmaşıklaştırarak, bize insanlığımızı ve kulluğumuzu unutturmaya çalışıyorlar. Dünyanın en ünlü bebek maması markası Aptamil ‘çocuklarınızı cinsiyetsiz yetiştirin’ diyor. Aleyna Tilki gibi daha çocuk yaşta ahlaki sınırları alt üst eden biri bize gençliğin idolü olarak sunuluyor. Hem inancımız gereği yasak olan hem de tıbben birçok zararı olan farklı cinsel eğilimler doğal gösteriliyor. Bizler Müslüman gençler olarak bütün meselelerde olduğu gibi bu noktalarda da uyanık olacağız ve bize karşı olan bütün bu ifsat eylem ve fikirlerine karşı direneceğiz. 



Sevgili Okur!

Yine bu ay senin için dolu dolu bir içerik hazırlamaya çalıştık. Belki önceki aylara göre konu biraz ağır oldu ama arada bir nöronları ısıtmak lazım! Umarım okurken hem öğrenir hem de eğlenirsin. Orta sayfadan interaktif posterini almayı unutma, diğer taraftan gündem ve fikriyattaki fıtrat ile ilgili yazıları mutlaka oku, kuantum bilgisayarları unutma çünkü yakında evindeki bilgisayar onların yanında Commodore 64 gibi kalacak. Son olarak bu ay söyleşide yer verdiğimiz, gençliğinin baharında verdiği mücadeleyi örnek aldığımız, Muhammed Emin kardeşimizin hayatına da bakmayı unutma. Esenlikler dilerim. 

İyi okumalar!

YAZAR HAKKINDA
Enes Yıldırım
Enes Yıldırım
Genç İstikbal Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN