ROPÖRTAJ

Genç Bugündür

Genç Bugündür
Fatma Gülşen Koçak ile gençlik ve okumak üzerine sohbet ettik. Konuşmamızın bir bölümünü sizinle paylaşıyoruz. Yolunuz düşerse siz de çay içmeyi, sohbet etmeyi ihmal etmeyiniz. 

Hocam biz sizi Türkiye Yazarlar Birliğinden ve evvelinden tanıyoruz ama okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?

Şimdilerde değişen şartlara göre aşınmaya uğrayan oysaki bizim nazarımızda her daim kutlu bir anlam taşıyan aziz ve mübarek  ‘dava’mızın yılmaz savunucusu olma azminde bir kulum. Kulluk sıfatının bütün sıfatların üstünde olduğunun bilincinde Müslümanım demenin izzetini her an üzerimde taşımaktan mutlu bir İnsanım. Kültürü sanatı edebiyatı hayatı seviyorum. Basın yayın yoluyla insanlara derdimizi anlatmayı ümmetin sorunlarını gündeme taşımayı büyük sorumluluk olarak görüyorum. Yurtdışında edindiğim tecrübeleri ülkemin çocukları için harcıyorum. Afyonkarahisar doğumluyum. İstanbul da ikamet ediyorum. Türkiye Yazarlar Birliği Koordinatörüyüm. Akit Gazetesinde yazıyor, Akit TV’de Kültür Dünyası programının yapımcılığını sürdürüyorum. Geleceği Kuran Kadınlar, Ummanın Gözyaşları ve 15 Temmuz Söyleşileri isimli üç kitabım var. Okumak, yazmak, inancımın belirlediği doğrultuda yaşamak… Hepsi bu.

Bugün sizinle insanlığın özelinde gençleri ve okumayı konuşmak istiyoruz. Şöyle başlayalım: her insan yeni başta okunması gereken bir kitap mıdır yoksa aynı kitabın defalarca okuduğumuz sayfaları gibi midir? İnsan nedir?

Çok güzel bir soru. İnsanın sırrını çözebilene aşk olsun. Büyük mürşidler, namlı bilgeler bu sırra kafa yormuşlar. Onlardan öğrendiğimiz engin irfani bilgiye dayanarak söyleyecek olursak yaratıcının aşkını içinde taşıyan, niçin yaratıldığının farkında olan, dağların kaldıramadığı emaneti üstlenen halife misyonunu üstlenenler insan vasfını taşıyor. Yunusumuzun dediği gibi: ‘Okumaktan mânâ ne. Kişi Hakk'ı bilmektir. Çün okudun bilmez isen. Ha bir kuru emektir. ‘ İnsan kitabını okumadan dünyanın bütün klasiklerini okusan faydası yok. Önce insanı okuyacaksın. Ya da okudukların seni insanı anlamaya, insan kitabının sırrını çözmeye götürecek. 

Genç neden önemlidir? Siz hep projeler ve türlü vesilelerle gençlerle bir aradasınız, gençlerin yaşamaya olan ilgisiyle ve genel durumlarıyla ilgili ne söylemek istersiniz?

Klasik tabirle söylersek gençler gelecektir. Bu doğru ama gençler sadece gelecek değil. Gençler aynı zamanda bugündür. Bu durumu göz ardı etmemek gerek. Bugün aşıyı vuramadığınız genç, yarın da sizin değildir. Bugünü doğru okumak için gençleri doğru okumak gerek. Gençlerimize güveniyorum. Harika gençlerle tanıştım. Her biri pırlanta gibi. Ülkesini milletini seven, dini diyaneti için kalbi çarpan ümmet diye bir davası olan muhteşem gençlerimiz var. Onları görünce ne olacak bu büyüklerin hali diyorum gülerek. Hep ne olacak bu gençlerin hali diyenleri hatırlayarak. Gençlerimizin genel durumu iyi. Daha da iyi olması için mücadeleye devam edeceğiz. Sohbet halkalarını genişleteceğiz. Vakıf derneklerimizde onlara görev vereceğiz. Dünyayı tanımaları için burslarını arttıracağız. Akademik sahada olmaları gereken yerlere ulaşmaları için yol açacağız.

Gençler nasıl kendileri gibi olacaklar? Daha hiç kendileri olmamışken başkaları gibi olmayı içlerine sindiren gençler için ne söylemek istersiniz?

Su akar yatağını bulur. Hiçbir şey kendi kendine olmaz. Kendim oldum diyenler bile eksik söyler. Oluş süreci zaman ister, emek ister, yürek ister. Oluştan sonra eriş başlar. Olmak da ermek de büyüklerin izini sürerek, iç dünyamızı zenginleştirerek mümkün olur. Gençlere iyi örnekleri sık anlatmalı onları iyi örneklerle daha sık buluşturmalıyız. Bir kalpleri olduğunu fark ettikleri zaman kendi olma sürecine girerler. Bu konuda bazen ne yapsanız boştur. Rabbimiz ol der ve olur. Ümitsiz olmayalım. Kendini bulamamış dediğimiz gençler bir bakmışsınız ki herkesten daha çok yol almaya başlamıştır.

"Okumuyoruz, bunlar hep cehaletten oluyor." gibi genel bir kanı var toplumumuzda. Okumak cehaleti ortadan kaldırır mı? Okumak bizim hayatımızda neye denk düşer?

Cehalet okumakla ortadan kalkmaz. Bilgi yüklü akademisyenin cahil kaldığı bir konuda bir bakmışsınız ki okul yüzü görmemiş bir teyzemiz sular seller gibi fikir yürütüyor. Arif insanların irfanı bilgiden üstündür. Okula gitmemiş nice insan felsefecileri bile şaşırtacak düzeyde fikir serdetmiştir. Yazılı eser bırakmamış ama bilgece söylemleriyle tanıdığımız Sakallı Celal'in (1886 -1962) hikmet dolu sözünü hatırlamakta fayda var. Ne diyordu Celal: Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur.

Fatma Gülşen Koçak okumak ve yazmak denilince şu sıralar nerelere dalıp gider, favori türküsü nedir?

Okumak denilince kâinat kitabı sarsıyor beni. Kar bekleyen şehirlerin göklerine bakıyorum Yağmur duasına çıkan köylerin bulutlarına takılı gözlerim. Gölgesine sığınacağımız ağaçların rant uğruna kesilmesine, denizin kirletilmesine, şehirlerin betona çevrilmesine, ekolojik dengenin alt üst edilmesine, çevrenin kaybolup gitmesine… Bunları okuyorum bu aralar. Sonra bir türkü konuyor dilime:

‘Yine gam yükünün kervanı geldi. Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle’ diyorum.

Gençler okuma konusundaki tercihlerinde neye dikkat etmeliler? Lise ve üniversite özelinde değerlendirir misiniz? Kimlerle yolları muhakkak kesişmeli?

Popüler kültürün dayattığı bütün kitaplardan uzak dursunlar. Sonra çok pişman olurlar. Vakit önemli. Ömür emanetini iyi değerlendirmeli. Ömürlerini iyi kitaplar okuyarak bereketlendirsinler. Nihat Sami Banarlı’nın Türkçe’nin Sırları, Tanpınar’ın Beş Şehir kitabı, Cemil Meriç’in Bu Ülkesi, SEZAİ Karakoç’un Diriliş Neslinin Amentüsü, Nurettin Topçu’nun Maarif Davamız, Mustafa Kutlu’nun Ya Tahammül Ya Sefer, İsmet Özel’in Erbaini mutlaka okunmalı. Bunları okuyan zaten sonrasında ne okuyacağını iyi bilir.

Son olarak  Genç İstikbal okurlarına söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Genç İstikbal okuyucularına dergimize sahip çıkmalarını, daha çok okura ulaştırmalarını söylemek isterim. Dergiler okumayı sevdiren, kültür aşılayan mekteplerdir. Üniversiteye gidenler için ikici bir üniversite gibidir. Ayrıca okuyucularımız İstanbul SULTANAHMET Kızlarağası Medresesine gelsinler, çay içelim, sohbet edelim derim. 

YAZAR HAKKINDA
Esra Gül Aydın
Esra Gül Aydın
1997 doğumlu. Lise de dahil tüm okul hayatı İnegöl'de geçti. Anadolu Öğretmen Lisesinden mezun olup Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesine yerleşti. Fakültesinin AGD başkanı.
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN