FİKRİYAT

Gençliğin Hasreti Kudüs

Gençliğin Hasreti Kudüs
Öncelikle Kudüs neden önemlidir bunu bilmeliyiz. Kudüs’ün hikayesi aslında Hz.Adem’e (a.s) dayanır. Kudüs sadece İslam dini için değil Hıristiyanlık ve Yahudilik için de önemlidir. Hristiyanlık için önemi Hz.Adem (a.s) yaşadığı  ve gömüldüğü yer olarak  ve Hz.İsa(a.s)  izlerini taşıyan şehir olarak bilinir1 Yahudiler için ise Hz.Süleyman (a.s) peygamberin sarayını inşa ettiği ve günahların affolunduğu ağlama duvarının bulunduğu yerdir. İslam için ise ilk kıble ve Hz.Muhammed (s.a.s)’in Miraç ‘a yükseldiği yerdir. Özetle Kudüs bu üç din için de kutsal bir şehirdir.

Kudüs’ün diğer bir ismi de “Dostluk Şehri”2 olarak geçer. Ama bu dönemlerde dostluk yitirilmiş yerini savaşa ve kaosa bırakmıştır. Her gün bir çocuk annesinin gözü önünde ölmekte ya da bazı şer odaklarının zulmüne maruz kalmaktadır. Eğitim ve Sağlık hizmetleri durmuş denecek kadar azdır ve yardımlara ise görünür pencerede İsrail engel olmaktadır. Maalesef, bütün İslam Alemi uyumakta ve bunca çığlığa sessiz kalmaktadır. Hal bu iken bizim hangi safta durduğumuz, bu acı çığlıklara ne denli hassasiyet gösterdiğimiz kısacası bu kanayan yaraya nasıl merhem olduğumuz önem taşımaktadır. Çünkü Kudüs bir siyasi mesele değil bir insanlık meselesidir. Maalesef gençler olarak bu durumun farkında değiliz çünkü Kudüs’ün önemini bilmiyoruz. Biz ki yedi kıtaya hükmetmiş Osmanlı’nın torunları bu zulme dur bile diyemiyoruz ve bu zulümlere tavırsız kalıp bizi ilgilendirmez diyoruz. Oysaki Peygamber Efendimiz “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmanına teslim etmez…”3buyururken, biz onlara yardım eli bile uzatamaz hale geldik. Ne zaman bu hale geldik ümmetin zor durumda olduğu bu zamanda neden yozlaştık. ‘Kardeşim!’ dediğimiz kişilere neden arkamızı döner olduk. Aslında bu soruyu bir Müslüman olarak sormamız gerekir ve İslam’da bunu gerektirir. Çünkü İslam dini kardeşlik üzerine kurulu bir dindir. “Bir Müslüman kendisi için istediğini kardeşi için istemedikçe gerçek iman etmiş olmaz”4 bizim durumumuz ise benim arabam daha iyi olsun benim evim daha iyi olsun durumuna geldik yani benim en iyisi olsun da kardeşimin önemli değil düşüncesindeyiz. 

Yani kısacası artık Ümmet-i Muhammed olarak uykudan uyanmalı yeniden İslam sancağını yeniden elimize almalıyız çünkü Müslümanlık bunu gerektirir. Bu zulümler devam ettikçe bize gülmek helal olamaz, Kudüs’te ölen her can bizim kardeşimizdir. 

Orada evladının gözü önünde öldürülen anne bizim annemiz, orada açlığa, susuzluğa, sefilliğe maruz bırakılan her çocuk bizim kardeşimizdir, evladının küçük cansız bedenini taşımak durumunda bırakılan baba bizim babamızdır, tecavüzlere ahlaksız davranışlara maruz bırakılan kızlar bizim ablalarımızdır. Kısacası onlar yabancı değil bizim kardeşlerimizdir ve biz Müslümanlar olarak bu zulme dur demeliyiz. Eğer İslam Alemi olarak ve Ümmet-i Muhammed olarak bu zulme dur demezsek daha çok kan akacaktır ve biz bu vebalin altından kalkamayız onun için Kudüs bizim davamız olmalıdır. Kudüs Hz. Peygamberin (a.s) Miracı ,Hz. Ömer’in mirası ,Selahaddin Eyyubi’nin neşesi sevinci, Abdülhamid’in yetimidir kısacası ümmetin kanayan yarasıdır KUDÜS…

1- Arzın Kapısı KUDÜS ,12-13 sf., Talha Uğurluel

2 - Arzın Kapısı KUDÜS,13 sf., Talha Uğurluel

3 - Buhari, Mezalim 3

4 - Buhari, İman 7

YAZAR HAKKINDA
Burhan Algın
Burhan Algın
Genç İstikbal Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN