Bir okul sezonu daha başlıyor. Her zamanki hatırlatmayı tekrarlayalım o zaman; Öğrenme beşikten-mezara bir süreç ve okul her yerdir.

Lise sıralarındayken saksıda bir çiçek yetiştirmenin faydalarını tartıştığımız bir ders hatırlamıyorum. Keza iyi bir yazarın aynı zamanda iyi bir okur olması gerektiği gerçeğini ancak üniversitenin ilk yıllarında kavrayabildim. İnsanlık için bir yol gösterici olan Kur’an’da, indirilen ilk ayetin ‘okumak’ eylemini öğütlemesi de tesadüf değildi. Bunu anlamak için de hayli geç kaldım. Oysaki okumak, hayatın her alanına nüfuz eden son derece önemli bir eylemi ifade ediyormuş.

İyi bir evlat, iyi bir baba, iyi bir öğretmen, iyi bir abi, iyi bir eş… Kısacası iyi bir insan olmanın formülü çok basit aslında; İyi bir okur olmak. Okumak eyleminden kasıt elbette sadece kitap okumak değil. Bununla birlikte, kâinatı okuyarak çıkarımlar yapmak, insanı okumak, kendini okumaktır. Bu, aynı zamanda ‘beşikten-mezara bir süreç’ diye ifade ettiğimiz öğrenmeyi de gerçekleştirebilme çabasıdır.

Okul her yerdir, dedik. Kendimizi müfredattan soyutlayıp değerlendirecek olursak bu kanıya varırız. Öğrenmenin yaşı da yoktur, ancak belirli bir alan içerisinde gerçekleşebilir diye kesin bir kuralı da yoktur. Esas olan hayatın hiçbir alanını boş bırakmayacak şekilde bütünlüklü bir öğrenmenin gerçekleşebilmesi. Şimdi bütün ezberleri gözden geçirme zamanıdır. Hiç olmadık sorular sorma zamanı geldi de geçiyor. Sahi, okul nedir, öğrenme nasıl gerçekleşir? Müfredatımız yeterli mi?

F. ChateIain; “OkuI hayata hazırIanış değiI, hayatın kendisidir.” Bu sözün duvara asılması icap eder. Bunun gibi ezber bozan çokça söz var. Doğru soruyu sormak hayat kurtarır. Zaten ezber bozmanın yolu da soru sormaktan geçer.

Bu ay dosyada eğitim konusunu ele aldık. Eğitim nedir? Sorusuna cevap aradık. Müfredat ve okul duvarları arasına sıkışmış olan bizler için bir çıkış yolu olmalı. İşte o çıkış yolunu aradık. Dosyada, Enes Malik Yılmaz, “LOZAN ANTLAŞMASI İLE CEVİZ KABUĞUNUN NE ALAKASI VAR?” gibi ilginç bir başlıkla kaleme aldığı yazısında eğitim konusuna değindi. Diğer sayfaları çevirdiğiniz andan itibaren itina ile hazırlanmış içerikler sizi bekliyor olacak…

Gün gelir, söz uçar, yazı kalır. Bu dergiyi içindeki notlarla birlikte 2017 yılının Eylül ayına not ettik. Bütün çabamız, kimsenin farklılığından dolayı dışlanmadığı, haksızlığa maruz kalmadığı bir dünyada yaşamak. Tabi böyle bir dünyayı istemek, daha çok çalışmayı gerektirir, daha çok…

İyi okumalar. Selam ve dua ile…