GELİŞİM

İki Paralık ‘’Evrim’’

İki Paralık ‘’Evrim’’
İnsan olarak bize birçok görev ve sorumluluk düşmekte. İnsanlık diye adlandırdığımız ailede bulunmanın ve yaratılmışların en üstünü olarak dünyada var olmanın gereği bu. Şerefimizi ve insanlığımızı kaybedip hayvandan aşağı olmadan önce yapmamız gereken birkaç şey olduğunu unutmamalı… Peki, bu görev ve sorumluluklarımız neler ve biz bunları yerine getirmediğimiz zaman neler oluyor bir başka pencereden bakın isterim…

Günümüz dünyasına baktığımız zaman her yerde bir çığlık atan, bir acıyı haykıranı duymak mümkündür. Her yerde bir bağıran, bir ağlayan vardır. Şikâyeti olan vardır… Her ağlayanın sebebi insandır. İnsanın insandan kaçtığı bir evreyi yaşıyoruz. Bu çirkin tabloya baktığım zaman sürekli olarak Darvin amcanın hayvandan insana evrim teorisi aklıma geliyor. Hayvandan insana dönüşüme inanmıyorum ama insandan hayvana doğru evrime kesinlikle inanıyorum. Günümüz dünyasında insanın, insanı kollayan, insana eş olan, yoldaş olan bir varlık olması gerekir... Yaratılıştan gelen şerefimizi ve insan olarak değerimizi korumanın tek yolu bu. İnsanlara Rabbin yarattıkları oldukları için değer vermeli ve onların haklarını korumalıyız. Gel gör ki bizim bunu yaptığımız zamanlar oldukça kısıtlı ve biz bu görevimizi sadece belli olaylardan sonra yapıyoruz. Mesela insan olarak doğup, daha sonra hayvanlardan daha alçak ve vahşi olanların yaptığı katliamlardan sonra hepimiz bir olup haykırıyoruz. Belki bir bebek kıyıya vurduğunda, Filistin de bir çocuğun başı gövdesinden ayrıldığında, ya da Halep’te babanın ‘’vallahi sizden hesap soracağız’’ haykırışını duyduktan sonra yekvücut olup yeri göğü inletiyor ve insanlık vazifemizi bir kez daha hatırlıyoruz. İnsan olarak yaratıldık ama kimileri sırf çıkar ve kaynak sevdasına vahşileşiyor ve hayvana dönüşüyor. İnsan olanın hayvan gibi davranmaya meyletmesi ve bununla övünmesi, yozlaşmış sistem ve düzenin, konuşmayan ve insanlığın iyiliği için çabalamayan Müslümanın, ve en önemlisi bozulan dünyanın bir göstergesidir. Bu dediğim insandan hayvana dönme evriminin yarattığı katliamlar her gün yine yeniden yanı başımızda vuku buluyor. Hepimiz bakıyoruz, hepimiz biliyoruz… Ama hiçbirimiz bilinçli bakmıyoruz. Boş bakıyoruz sadece… Evrim dün Afganistan’daydı, sonra Irak’a geçti, şu an Filistin’de, her an Halep’te... Evrim tüketiyor, evrim yok ediyor… Evrim yanı başımızda kılıcına kan sürüyor… İnsanlığa da leke…

Artık en acı olayları yaşadığımız bu günlerde insanca varoluş mücadelemizi sürdürmemiz gerek. Yaratana olan sorumluluklarımızı, bir an değil, rahatsız olduğumuz ve vicdanımızın ‘’hadi artık kalk da bir şey yap’’ dediği an bir şeyler yapma çabasıyla değil, her an ve tüm bilincimizle yerine getirmeliyiz. Böylece bir şeylere dur diyebiliriz. Umutsuzluğa kapılmadan her vahşetin bir bitişinin olduğunu bilerek ve vahşetin bitmesine vesile olmak için çabalamalıyız. Şu andan itibaren hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlara ve kendini efendi sananlara, başkaldırmak benim işim… Bunu okuyan! Senin işin… Ve okuttuğun her yiğidin işi… İnsanlığının lekelenmesine başkaldırmak hepimizin işi… 

YAZAR HAKKINDA
Şeyhmusa Tepeli
Şeyhmusa Tepeli
3 Mayıs 1997 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Urfa’nın tozlu sokaklarında tozlandıktan sonra Mersin- Erdemli ’de o huzuru buldu. İlköğretim ve lise eğitimimi orada tamamladı. 10. Sınıftan itibaren şiir ve düz yazı yazmaya başladı. Şu an Ankara Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 3. Sınıf Öğrencisi.
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN