İmam-ı Gazali; İhya eserinde, bir insanın hayatta kalabilmesi için beslenme, barınma, örtünme gibi temel ihtiyaçlarını belirtmiştir. İnsan, bu temel ihtiyaçlardan doğan temel bazı haklara sahiptir. Bu haklar, doğuştan gelen haklar olarak da ifade edilir. Yani, yaşama hakkı, barınma hakkı, örtünme hakkı gibi temel haklar, insanın doğuştan gelen ve hiçbir şekilde gasp edilemeyecek haklarıdır. 

Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen istatistikler, çok sayıda insanın doğuştan gelen haklarından mahrum olduğunu göstermektedir. Yeryüzünde gelir dağılımı ve doğanın insana sunduğu imkânlardan yararlanabilme oranlarında büyük dengesizlikler olduğu somut olarak görülebiliyor. İnsanların toprağa çizdiği sınırlar, başka insanları sınırlamak için çiziliyor. Yani, hayvanlar mevsimlere göre sınırları geçip göç edebiliyorken, pasaportu olmadan bir insanın sınırı geçmesi mümkün değil. Anlayacağımız, sınırlar yoksul olanları sınırlıyor. Çünkü parası olanlar için pasaport da oluyor, uçak bileti de…  Fakat bulunduğu yerde ihtiyacını karşılayamayan bir insan, yoksulluğu ve çaresizliği ile baş başa kalıyor.

 

    ***** Bu sayımızda, insanın temel haklarını hatırlamaya ve hatırlatmaya çalıştık. İnsanlar, sahip oldukları hakların farkında olursa, onları korumak için de çaba göstermesi gerektiği bilincini kazanır. İyiliğin organize olmadığı yerde kötülük, insanın temel haklarını gasp eder. Bu kaçınılmazdır. Dolayısıyla bütün hak ihlallerini önlemek, engellemek ve kendi haklarımızı korumak adına organize bir çaba ortaya koymalıyız. Dergimizde ele aldığımız birçok konu, ders kitaplarında geçmiyor. Bunun farkındayız. Ele aldığımız konuların en az müfredattaki bilgiler kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu ay dosyada Abdulkadir Karaduman, “Fikir ve Düşünce Hürriyeti” başlıklı yazısında zihinlere vurulan prangalardan bahsetti. Fikriyatta, 28 Şubat Darbesi üzerine bir söyleşi okuyabileceksiniz. Kültür sanatta, Fatma Hakkoz, “Yarım” adlı öyküsü ile yer alıyor.  Adını anmadığımız ve titizlikle hazırlanmış birçok yazı sizi bekliyor. 

   

  *****

Gün gelir, söz uçar, yazı kalır. Bu dergiyi içindeki notlarla birlikte 2017 yılının Şubat ayına not ettik. Bütün çabamız, kimsenin farklılığından dolayı dışlanmadığı, haksızlığa maruz kalmadığı bir dünyada yaşamak. Tabi böyle bir dünyayı istemek, daha çok çalışmayı gerektirir, daha çok… İyi okumalar. Selam ve dua ile…