FİKRİYAT
Kalan Zaman Bizimdir Yeniden Başlayalım
Biz daha 2 satır yazmak için kalemle cebelleşirken eskiler nasıl yüzlerce kitabı bir hayata sıkıştırabilmişler? Eskiler iz sürerdi, izlerin üzerinden tekrar geçerek yolu belli ederlerdi. Bizler izi kaybedenleriz. Nereden geldiği meçhul olan toz bulutlarının etkisinde kalmış varlıklarız. İze rastladığımızda dahi daha kaliteli izler bırakacağımıza kendimizi inandıranlarız. Bu felaket durum, elimizde tuttuğumuz yaratmak ve üretmek tutkusunu maalesef yendi.
İzleri takip eden Mimar Sinan'a dahi bir başka gözle yakmaya başladık. Günümüzde Sinan hakkında söylenmek istenen ilk hikâye onun bir kadına karşı duyduğu ilgiye dönüşmüşken, yarattıkları ve ürettikleri eserler güzel birleştirilmiş taş bloklar sanıldı. İçinde yanan ateşin tecellisi olarak oluşan Sinanın izleri bir anda yerini romantik yollara bıraktı. Ama Sinan'ın izlerindeki yaratmayı ve üretmeyi tahayyül edemedik.
Hata yaptığımızı çok geç anlayacağız. Yaşamanın nasıl bir yol olduğunu, dikenli taraflarını, çamurlu taraflarını ve bu yoldan gidenlerin izlerinden yararlanarak nasıl zorluklardan kurtulacağımızı kavramamız zaman alacak. Çünkü hazıra konmaya çalışmak, üretmemek, düşünmemek bizi rahatlatırken, bu rahatlığın rehavetinden kurtulduğumuzda, ne kadar da hayata geciktiğimizi kavrayacağız.
Kalan zaman bizimdir. Yeniden başlayalım.
ÖNCEKİ YAZI
200. KEZ
SONRAKİ YAZI
ALLAH KENTİNİN İŞÇİSİ
YORUMLAR
YORUM YAPIN
GENEL YAYIN YÖNETMENİ