EDİTÖR

Kendine Dikkatlice Bir Bak; Sen Alemin Özüsün.

Kendine Dikkatlice Bir Bak; Sen Alemin Özüsün.
Rabbimiz insanı evvela kendi katında yarattı ve insan rabbinin kontrolündeydi. Henüz dünyaya gönderilmeyen insana, nasıl yaşaması gerektiği konusunda Allah her şeyi hazır bir şekilde sunmuştu. Ekonomik bir sistem kurmasına, üretim yapmasına, bir hukuk sistemi oluşturmasına; yediği herhangi bir şeyin sağlığa zararı olup olmadığı konusunda kafa yormasına gerek yoktu. Yapması gereken tek şey, yasak meyveden yememekti. Ne zaman ki insan Rabbinin sözünü dinlemedi, işte o zaman zarara uğrayanlardan oldu ve yaşam koşullarını hiç bilmediği bir dünyaya gönderildi. Bu yeni dünyasında insana her şey hazır olarak sunulmadı ama merhamet sahibi Rabbimiz ‘Ne halin varsa gör’ gibisinden onu kendi haline de bırakmadı. Ona yaradılışına (fıtratına) en uygun sistemi gönderdi. İşte bu sistem İslam’dır.

Rabbimiz bizim için neyin faydalı neyin zararlı olduğunu bizden daha iyi bilir. Çünkü bizi yaradan O’dur. Bundan dolayı, hayatımızı tanzim etmemiz için, bize elçiler ve kitaplar göndermiştir. Rabbimizin bizim için gönderdiği kılavuzlar; yüce kitabımız Kur’an ve uygulayıcısı Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’dir. Ancak Peygamberimizin rehberliğinde, İslam’ı yaşayarak; daha mutlu, huzurlu, uzun süre ve verimli şekilde yaşam sürebilir ve yine ancak bu sayede bizi yaratanın hoşnutluğunu kazanabiliriz. 

Rabbimiz dünyaya gönderdiği kullarını, belirlemiş olduğu kurallara göre yaşadıkları takdirde, ebedi hayatta cennetle mükâfatlandıracağını; O’nun kurallarına uymayıp isyan ettikleri takdirde ise, cehennemle cezalandıracağını bildirmiştir. Yani aslında mesele açık; bizi bu dünyaya Allah gönderdi ve kuralları da O koydu. Ya O’nun istediği gibi yaşarız ya da cehennemin dibini boylarız bu kadar basit. Fakat Rabbine gerçek manada itaat eden bir kul, sadece cenneti kazanmak ya da cehennemden kurtulmak için değil, en başta Allah’ın hoşnutluğunu, O’nun rızasını kazanmak için ibadet eder. Nasıl ki bize bir sakız verene bile teşekkür ediyorsak, Rabbimizin verdiği sonsuz nimetler karşısında yaptığımız ibadetler de, O’na bir teşekkür şuurunda yapılmalıdır.

İşte bu sayımızda dosya konumuz olarak hayatın anlamını sorguladık. Âlemin özü insanın varlık gayesini inceledik. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin kaleminden Türkistan Gecelerini ve Doğu Türkistan’ı tanıtmaya çalıştık. Taş Medeniyetinin İstanbul’daki etkilerine değindik. Duvar dibinde Leyla ile Mecnun'u konuştuk. Ahmet Yaşar Hocaefendi’nin nasihatlerini aktardık. Ve daha sayamadığımız birçok yazıyla yine bu ay dopdoluyuz…

YAZAR HAKKINDA
Şeref Akbulut
Şeref Akbulut
Genç İstikbal Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN