GELİŞİM

Kulluğumuzun Nabız Atışı Namaz

Kulluğumuzun Nabız Atışı Namaz
Yüce Allah insanı kendisine kul olarak yaratmıştır. Kulluk ise Allah için yapmak ve terk etmek üzere yaşanan hayatın adıdır. Rabbimizin bizlere yapmamızı emrettiği kulluk vazifemizin ilki Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in (s.av) Peygamberliğine iman etmektir. İmandan sonra İslam’ın üzerine bina edildiği beş esastan ikincisi namazdır.

Namaz, Peygamber Efendimizin(s.a.v)’in “Allah’a en sevimli amel”, “dinin direği”, “mü’minin miracı”, “cennetin anahtarı” ve “gözümün nuru” diye nitelediği ibadettir.

Kur'an-ı Kerim'de “salât” sözcüğü ile ifade edilen namaz; “Peygamberimizin uyguladığı şekilde yerine getirilen, kalp, dil ve bedenle birlikte yapılan bir ibadettir.”

Beş vakit namaz; akıllı, ergenlik çağına giren kadın ve erkek her Müslümana farzdır.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “Namaz, müminler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.” buyurarak namazın, vaktinde eda edilmesi gereken bir farz olduğunu; "Onlar ki, namazlarını kılmaya devam ederler." ayetiyle namazın sürekli kılınması gereken bir ibadet olduğuna ve "Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler.” buyurarak namazın büyük bir saygı ve kulluk bilinci ile kılınması gerektiğini beyan etmiştir.

Kur'ân-Kerîm'de iyi insanlar, Allah'a secde ettikleri için övülmekte; Kötü insanlar ise namazı bırakıp nefislerinin arzularına uydukları için yerilmektedir.

  • Namaz Rabbimize kulluğumuzun nabız atışı gibidir.
Namaz, bütün ibadetleri kendisinde özetleyen ve imanın varlığını kanıtlayan en önemli belgedir.

Örneğin kaza geçiren ve yolda boylu boyunca yatan bir kişinin hayatta olup olmadığını anlamak için öncelikle nabzına bakılıp yaşam belirtisi arandığı gibi; Namaz da kişinin Müslümanlığının nabız atışıdır. Nabız atışının düzenliliği insanın sağlıklı olunduğunun işareti olduğu gibi; günlük olarak belirli vakitlerde eda edilen namaz da kişinin imanının ve İslamlığının sürekli ve en önemli emaresidir. Namazımız, nabzımız gibi sürekli, kesintisiz, devamlı ve düzenli olmalıdır.

Yine Peygamber Efendimiz(s.a.v); “Müslümanı, Müslüman olmayandan ayıran ölçü namazdır; Namazı terkeden kimse inkâr batağına saplanmış olur.” buyurarak İslâm ile şirk ve küfür arasındaki engelin namaz olduğunu ortaya koyar.

Kıyamet gününde ilk kontrol yine namaz üzerinedir. Zira Hz. Peygamber(s.a.v) “ilk sorgu namazla başlayacak” buyurur.

  • Namaz Kötülüklere Karşı Kalkandır.
Vaktinde ve dosdoğru kılınan namaz müminin, çirkin ve kötü şeylerden, nahoş ve yüz kızartıcı davranışlardan uzak kalmasını sağlar. Rabbimiz(c.c); “(Ey Peygamberim!) Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı dosdoğru  kıl. Çünkü namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” buyurur (Ankebut:45)

  • Namaz, temizlik ve bağışlanma vesilesidir.
Peygamberimiz (s.a.v), beş vakit namazını kılan kimseyi günde beş defa bir nehirde yıkanan kimseye benzetir:

 “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir ırmak olsa ve burada günde beş defa  yıkansa bu kimsede hiç kir kalır mı? (Sahabenin);Hayır  hiç bir kir kalmaz’ diye cevap vermeleri üzerine;

“İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah, bu sebeple günahları temizler, yok eder” 

Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Beş vakit namaz ve Cuma  namazı diğer Cuma namazına kadar büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde aralarında işlenen küçük günahlara  kefarettir”

  • Her Şart ve Durumda Namaz!
Delirmek, bayılmak, unutmak ve kadınların özel halleri hariç namaz kılmamanın hiç bir mazereti yoktur.

Darlıkta da, bollukta da; hastalıkta da, sıhhatta da; fakirlikte de zenginlikte de; yolculukta da evdeyken de; savaşta da, barışta da; ihtiyarlıkta da, gençlikte de namaz üzerimize farzdır.

Hiçbir şey; iş, ticaret, görev, meşgale  ve mazeret mümini namazdan alıkoyamaz. Bu görevin yerine getirilmesi için  dinimiz her türlü kolaylığı sağlamıştır:

Su bulamayanlar, teyemmüm ederek; Yolcular, dört rekatlı farzları ikişer rekat olarak; Savaş halinde olanlar, nöbetleşe veya binekte; hasta ve özürlüler, oturarak, buna da güçleri yetmeyenler, yatarak veya gözle ima ile namazlarını kılabilirler.

Bir’e Yirmi yedi; Cemaatle Namaz!

Peygamber Efendimiz, nâfile namazların evde kılınmasının daha sevap olduğunu, ama farz namazların mutlaka câmide, cemaatle kılınması gerektiğini buyurur.

Beş vakit namaz için Peygamberimiz, Cemaatle kılınan namaz, ayrı kılınan  namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir." buyurmaktadır.

İki kişinin birlikte namaz kılması tek başına kılmaktan, üç kişinin birlikte namaz kılması iki kişiyle namaz kılmaktan daha değerlidir.

Namazı Nasıl Kılmalıyız

Namazların nasıl kılınacağını öğreten Peygamberimiz(s.a.v.) ashabına,“Ben namazı nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılın” buyuruyor.

Peygamberimizin tarif ettiği şekilde namaz kılmak için;

Namazı mîracın bil! Her namazı son namazını kılıyormuşçasına ve Allah’ı görüyormuşçasına kıl! (Siz O’nu göremeseniz de O sizi görüyor.)

Güzelce abdestini al! Gönlün, bedenin ve uzuvlarınla namaza hazırlan! Kıyamda dimdik, rükûda dümdüz dur! Rükûdan kalkınca belini tam doğrult ve en az sübhanellah diyecek kadar bekle! Secdede ellerini ve ayaklarını kıbleye çevir, iki secde arasında en az sübhanellah diyecek kadar kal! Dua, sure ve âyetleri güzelce ve doğru olarak oku! Tadili erkâna, farz, vacip, sünnet ve müstehaplarına riayet et! Acele etme, ihlas ve itina ile beş vakit namazını kıl!

Rabbim makbul namazlarla huzura varanlardan eylesin.

YAZAR HAKKINDA
Ümit Aydın
Ümit Aydın
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN