BİLİM TEKNOLOJİ

Muhammed Abdus Salam

Muhammed Abdus Salam
Yine, Yeniden İslam Işığında Bilim

Düşünmenin, analiz etmenin ve aklını kullanmanın meyvesini almış olan, Nobel ödüllü, kuramsal fizikçi ve bilim adamı Muhammed Abdus Salam, 29 Ocak 1926 yılında Pakistan’da; dinine bağlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Ailesi eğitime ve bilgiye önem vermektedir. Dolayısıyla kendisi de bu doğrultuda yetişmiştir. Öğrenme isteği gün geçtikçe artmakta ve sürekli sorgulayarak araştırma yapmaktır. 

Araştırmacı kişiliğinin yanında pratik zekâya da sahip olan Abdus Salam, henüz 14 yaşında Punjap Üniversitesi yeterlilik sınavından o güne kadar görülen en yüksek dereceyi alır. Lahore, Punjab State’teki Government College Universitesi’ne tam burs kazanıp Urdu ve İngiliz edebiyatı alanında eğitim almaya başlar. Ancak daha sonrasında karar değiştirerek matematik bölümü ile devam eder ve üniversiteden lisans derecesi ile mezun olur. Matematiğin yanında fiziğe de oldukça ilgi duyan Abdus Salam kuantum elektrodinamiği üzerine kapsamlı ve temel çalışmalar içeren tez yazmıştır. 1951 yılında yayınlanan bu tezi oldukça ilgi görmüş ve kendisine Adam's Ödülünü kazandırmıştır. Sonraki süreçte yine matematik alanında çalışmalara devam eden Abdus Salam 3 yıl boyunca Punjap Üniversitesinde matematik profesörlüğü ve bölüm başkanlığı yapar. Matematik alanında yaptığı çalışmalar ve elde ettiği başarılar sonucunda, asıl ilgi odağı olan fizik alanına yoğunlaşarak çalışmalarını sürdürür. 

Abdus Salam yaşadığı süreci derinlemesine inceler, sorunların kaynağını analiz eder ve çözüm aramaya başlar. Zira teknoloji gücünü elinde bulunduran devletlerin tehditler savurduğu ve üstünlük kurmaya çalıştığı bir dönemde yaşamaktadır. Ülkeler arasında gelişmişlik anlamında var olan uçurum onu rahatsız etmekteydi. Çünkü Abdus Salam'a göre, bilim ve bilimsel düşünce insanlığın ortak mirasıydı. Bu sebeple gelişmekte olan ülkelerin bilim ve teknoloji alanında desteklenerek kalkınmalarına yardım edilmesi gerekliydi. Bu sayede ülkeler arasındaki güç farkı azalacaktı. Abdus Salam, sanayide istenilen noktaya gelebilmek için ise ağır sanayi hamlelerinin yanı sıra nükleer enerjinin gerekli olduğunu düşünüyordu. Amacı saldırı sistemi kurmak değil savunma sanayisini güçlendirerek süregelen tehditlere karşı koyabilmek, caydırıcı etken olarak kullanmaktı. Sonucunda ise daha huzurlu bir dünya hedefliyordu. Bu hedefi diğer ülkeler için olmasa da kendi ülkesi adına büyük ölçüde gerçekleştirmeyi başarmıştır.

Abdus Salam da eğitim hayatı boyunca öğrendiklerini ve akademik kariyerinde kazandığı tecrübeleri aktarmaya ve pratiğe dökerek kullanmaya başlamıştı. Sürekli olarak öğreniyor ve öğretiyordu. Adeta bir veri transfer merkezi halindeydi. Pakistan devletinde uzun yıllar bilim danışmanlığı ve çeşitli bilim merkezlerinde yöneticilik yaparak sorumluluklar üstlendi. Beş yüzden fazla bilim adamını yurt dışına göndererek fizik alanındaki AR-GE ağını genişletti. Genç yetenekleri sürekli olarak destekledi ve eğitimleri için yardımlarda bulundu.  Kendi ülkesi için nükleer enerji, fizik ve uzay alanlarında pek çok bilim merkezinin kuruculuğunu yaptı. 

Hindistan devletinin nükleer tehditlerini arttırması üzerine dönemin Pakistan Cumhurbaşkanı Zülfikar Ali Butto: “Kuru ot yiyeceğiz, aç kalacağız ama nükleer bomba yapacağız.” diyerek devletin nükleer alandaki kararlılığını açıklamıştı. Bunun üzerine Abdus Salam’ın da aralarında bulunduğu bir grup bilim adamı ile gizli bir toplantı gerçekleştirildiği ve sonucunda nükleer silah serüveni hızlandırıldığı söylenmektedir.

Hem kendi çabaları hem de birlikte çalıştığı bilim adamlarının desteğiyle Pakistan’a büyük katkılarda bulunan Abdus Salam fizik alanından çeşitli çalışmalara imza atar. Manyetik Foton, Vektör Meson, Pati Salam Modeli, Büyük Birleşme Kuramı, Süper Simetri gibi çalışmalarını bilime kazandırır. Ayrıca Elektrozayıf Etkileşim ile ilgili çalışmalarından dolayı 1979 yılında Nobel Fizik Ödülü alarak, fizik alanında bu ödülü alan ilk Müslüman olmuştur. Nobel ödülünü almasını, Allah’ın yarattığı kâinatı tanıma merakı sonucu başladığı araştırmalarına bağlayan Abdus Salam Nobel Fizik ödülü için yaptığı kabul konuşmasında da Kur’an-ı Kerim’den Mülk suresi 3, 4. ayetleri okumuştur: O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir. ( Mülk, 3-4) 

Kırk yıldan fazla bir süre teorik temel parçacık fiziğinde üretken bir araştırmacı olmuş, bu alandaki tüm önemli gelişmelere öncülük etmiş olan aynı zamanda da İslam’ın akıl ve bilim ile çatışmadığına en büyük kanıtlardan birisi olan Muhammed Abdus Salam 1996 yılında İngiltere’de vefat eder. 

YAZAR HAKKINDA
Taha Nergiz
Taha Nergiz
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN