Günümüz gençleri birçok sorun yaşamaktadır. Bazen kendisiyle, bazen ailesiyle ama daha da çok çevresiyle…

Zordur çünkü hayat. Kimi zaman bu zorlukların üstesinden gelinse de kimi zaman tökezleyebiliyoruz. İşte bu sayımızda birçoğumuzun tökezlediğini düşündüğüm, akran zorbalığını işledik.

Özellikle son zamanlarda gençler arasında gittikçe yaygınlaşan akran zorbalığı, her geçen gün kendini daha da hissettiriyor. Yapılan araştırmalara göre ülkemizdeki öğrencilerin yüzde 50’si öğrencilik yıllarında en az bir kez zorbalığa uğruyor. Ayda 2, 3 kez sistematik zorbalığa uğrayan çocukların sayısı ise yüzde 10 civarında. 20 milyon ilk, orta ve lise öğrencisinden 2 milyonu her gün fiziksel, sözel veya farklı zorbalık türlerine maruz kalıyor. Genel lise, endüstri meslek lisesi ve kız meslek lisesi arasında yapılan araştırmalar ise bu kategorideki öğrencilerin yüzde 20,5’nin kurban, yüzde 28,2’ise zorbalık yapanlar olduğunu ortaya koyuyor.

Okullar çok fazla akademik başarıya eğilip odaklanırken, maalesef gençlerin ahlak ve maneviyat gelişimi göz ardı edildi. Dünyanın kendisi etrafında döndüğünü zanneden gençlere kendisi için istediği bir şeyi kardeşi için de isteme, kardeşi için yaşama değerleri yerine bencillik duyguları aşılandı. Gençler sosyal medya ve dijital mecraların insafına, eğitimine terk edildi.

Kıymetli gençler, toplum olarak, ev ve okulda neler öğrendiğimizi, olaylar karşısında nasıl yaklaşım sergilediğimizi artık iyice düşünmemiz gerekiyor. Efendimizin (SAV) dediği gibi “ne zulmedeceğiz, ne zulme uğrayacağız, ne de zulme seyirci kalacağız!”