EDİTÖR

Ne Kadar Eğitimlisin?

Ne Kadar Eğitimlisin?
Her toplumun varlığını devam ettirmek ve mensupları arasındaki düzeni sağlamak için koyduğu bir takım kurallar ve savunduğu, uğruna mücadele ettiği bazı olgular vardır.

Devletler ve toplumlar bireylere istedikleri davranış modellerini kazandırmak için onları eğitirler ve hemen hemen hiçbir toplum, mensuplarına kötü davranışlar kazandırmak istemez. Bu yüzden her toplum, mensuplarının idareye ve toplumun diğer bireylerine karşı dürüst; çalışkan, vefalı, üretken bireyler olması için eğitim yapar. 

Evet, eğitim istendik yönde davranışlar kazandırmak için yapılır. Ülkemizde de bu maksatla yapılıyor. Peki, eğitim sitemimiz bireylere istediğimiz şekilde bir davranış kazandırıyor ya da nitelikli bir karakter oluşturuyor mu acaba? Bu soruya olumlu cevap vermek için aşırı iyimser olmak gerekir. 

Ülkemizde 12 yıllık kesintisiz, zorunlu eğitim var. Yani herkes devletin verdiği eğitimi almak zorunda ve son yıllarda yüzde yüze yakın bir oranda da alıyor. Fakat 12 yıllık eğitimden geçen insanımız istendik yönde davranış sergilemiyor büyük oranda. Dünya çapında yetiştirdiğimiz şair, yazar, bilim adamı, sanatçı, sporcu sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Asıl mesele eğitimli insan sayısının artması ya da kaç yıl eğitildiğimizle alakalı değil. Eğitimin her kademesinden geçmiş, hatta akademik kariyer yapmış kişiler de istenmedik davranışları fazlasıyla sergileyebiliyor. Üniversitelerde rektörün baldızını, genel sekreterin eşini, rektör yardımcısının amcasının oğlunu, şu dekanı bilmem nesini işe almak için nokta atış kadro çıkarıp liyakati ayaklar altına alanlar ilkokul mezunu değil; bilakis profesör olmuş, eğitimde artık kat edeceği bir mesafe kalmamış kişilerdir. İhalelere fesat karıştıranlar, rüşvet alanlar, milyon dolarlık yolsuzluklarda pastanın büyüğünü(!) kapanlar da genelde en eğitimli kişilerden oluşuyor. Demek ki eğitim sistemimiz, istediğimiz profilde bir insan yetiştirmiyor. 

Eğitimizdeki sürekli dile getirilen problemlerin üstüne bir de Covid-19 pandemisi eklendiğinde işler daha içinden çıkılmaz bir hal aldı. Okulda olmayınca eğitim de unutuldu. Okulu ve eğitim sistemini eleştiriyoruz ama okulun yerini dolduramıyoruz. Belki dünya çapında geleceğin eğitim sistemlerine yönelik bazı provalar da yapılıyor olabilir ama bu süreç bize gösterdi ki eğitim okulsuz olmuyor. Öğrenciler öğretmenleriyle ekran başında değil, aynı ortamda eğitim aldığında sistem işliyor.

Bu ay gündem dosyamızda eğitim var; detayları ile bol bol eğitimi konuşacağız. Eğitimin ayrılmaz parçası olan üniversiteleri ise ‘’kadim üniversiteler’’ başlığı ile işledik. Kültürel mirasımızın parçası olan Keçecilik ve tarihimizin ayrılmaz parçası olan Kudüs’ü yazdık. Osmanlı döneminde inşa edilmiş ve kullanım amacı itibari ile dünyada ilkler arasında yer alan Suhulet Gemisi gibi bir çok ilgi çekici yazıları istifadenize sunduk…

YAZAR HAKKINDA
Şeref Akbulut
Şeref Akbulut
Genç İstikbal Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN