Kişi, başkaları nezdindeki yerini, onlara karşı muamelesine göre belirler. İnsanlara karşı dürüst, samimi, hoşgörülü, mütevazı, merhametli ve fedakâr olanlar; düşmanlarının bile takdirini ve güvenini kazanırlar. Mesela; Mekkeli müşrikler Peygamber Efendimize iman etmeseler dahi, O’nun asla yalan söylemeyeceğini, emanete ihanet etmeyeceğini, haksız yere bir cana kıymayacağını bilir ve bunu hem tasdik eder hem de ona göre hareket ederlerdi. Bu sebeple müşrikler, yolundan gitmedikleri ve öldürmek istedikleri Peygamberimize mallarını emanet etmekten bile çekinmezlerdi.

Sosyal yönü olan insan, başkalarıyla etkileşim halinde olmadan hayatını idame ettiremez. Bu dinimizce de böyledir. Çünkü İslam’da ruhbanlık, yani dünyadan el etek çekip, insanlarla muameleyi minimize etmek diye bir şey söz konusu değildir.

İnsanın başkalarına karşı muamelesi ve karşılıklı etkileşimi kişiliğini belirlediğinden, davranışlarının toplumsal karşılığı da oldukça önemlidir. Bu yüzden adab-ı muaşeret ilkelerine göre hareket edip, kime nasıl davranılacağını iyi bilmek gerekir. Her topluluğun kendine göre bir takım sosyal ilkeleri ve davranış tarzı olabilir ama bizim adabımızı Yüce İslam ahlakının belirlediği ilkeler oluşturur.

Adab-ı muaşeretin en önemli mihenk noktalarından biri nezakettir. İnsanların birbirine karşı tahammülünün azaldığı, basit sebepler yüzünden büyük problemlerin yaşandığı şu zamanda da toplumsal olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz davranışların başında nezaket gelmektedir. Toplumsal olarak yaşadığımız tahammülsüzlüklerin ve kaba muamelelerin sebeplerinden biri de kitlelere öncülük eden siyasi liderlerin kullandığı kutuplaştırıcı üsluptur.

Türk siyaset tarihine damga vuran Merhum Necmettin Erbakan, siyasi üslubu ve nezaketiyle, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan bir liderdi. Bu özelliği siyasetine de yansımış, kendisi için en badireli zamanlarda bile toplumsal kargaşa oluşturacak ve insanımızı birbirine düşürecek söylemlerin ve amiyane bir tavrın içine girmemiştir.

Elbette nezaket, haksızlıklara boyun eğmek ve duruşundan taviz vermek anlamına gelmiyor. Herkese karşı kibar olan Merhum Necmettin Erbakan, dünyanın küresel zorbalarına karşı son nefesine kadar mücadele etmiş, Hakk’ı tutup kaldırmış ve Rabbinin rızasına gözeterek başı dik bir şekilde aramızdan ayrılmıştır.

Tahmin ettiğiniz gibi dosya konumuzda yitirdiğimiz değerlerden nezaketi işledik. Hanım sahabelerimizden bahsettik. Sizlerle beraber tarihi yollara çıktık. Duvar dibinde aşkı konuştuk. Suyun bardakta durduğu gibi durmadığını anlattık. Namazı ikame etmenin ne demek olduğunu anlamaya çalıştık. Hikâye, bilim ve teknoloji derken, yine bu ay dopdolu bir dergiyle karşınıza geldik. İyi okumalar…