Zaman kavramı ile ilgili cümle kurmak zordur. Çünkü soyuttur. Akrep ile yelkovanın hareketi dışında onu somut olarak ifade etmek oldukça güçtür. Ama biliriz ki zaman kıymetlidir. Bazen saniyelerin hayati önemi vardır. Mesela bugün dünyada her altı saniyede bir çocuğun açlık nedeniyle öldüğü bilgisini göz önüne alırsak saniyelerin mahiyetini daha iyi anlayabiliriz. Lise sıralarındayken zamanın önemini vurgulamaya çalışan okulumuzun müdür yardımcısı Dostoyevski’nin; “Bir daha dünyaya gelecek olsaydım saniyelerin nabzını ölçerdim.” Cümlesini hafızamıza kazımıştı. Nam-ı diğer Mışar hocaya selam olsun. 

Özellikle bu çağda insan hayatı neredeyse hız ve haz üzerine kurulmuştur. Her yerde ve herkeste deli bir telaş var. Bu telaş, akıllara durgunluk fırsatı tanımıyor. Modern denilen çağın kentleri, bu hızlı yaşamı sağlamak üzere dizayn ediliyor. Hızlı yaşayacaksını dayatıyor. İnsanlar, yaşadığı hayatın niteliğini önemseyemiyor. Yeter ki hızlı olsun, gerisi önemli değil. Bu gidişat, insanın kalabalıklar arasındaki yalnızlığını açığa çıkarıyor. Kentler, hızlı ve niteliksiz yaşamın öğüttüğü karamsar, yalnız ve bencil insanlarla doluyor. Ara sokaklarda kimsenin bilmediği acılar yaşanıyor. Çocukların feryatları sokaklarda yankılanıyor, onları duyacak kulak arıyor. Şuanda zaman, insanların aleyhinde ilerliyor…

Bu sayımızda zaman kavramını anlamaya ve anlatmaya çalıştık. Zaman, insan için en kıymetli sermayedir derler. Bu yüzden bu kavram üzerinde yapmış olduğumuz çalışma için pişman değiliz.Bu sayımız ile başlayan yeni bir tasarıma geçmiş oluyoruz. Tasarım ekibi ve dergimizin yayın kurulunun geceli gündüzlü çalışmaları sonucu bu haliyle dergimizi sizlere ulaştırmış olduk. Dergimize uzun süredir görsel yönetmenlik yapan Mehmet Tarık Talha Kaplan abimiz görevini devretti. Takribi 6-7 yıllık süreçte çok ciddi emekleri olan abimize teşekkür ediyoruz. Allah kendisinden razı olsun. Yeni görsel yönetmenimiz M.Onur Özçelikçi ile yeni tasarımımız hayırlı olsun. İçerikte yine birbirinden farklı çalışmalar bulacaksınız; Dosyada Kadir Özdemir “Kayıp İnsan”ı yazdı. Gündemde aramıza yeni bir kalem katıldı: Hüseyin Aktaş. Kültür sanatta Necmettin Osman Ayhan uzun bir aradan sonra iç dünyasından cümleleri bizimle paylaştı. Ayrıca artık yayında olan gencistikbal.com adresini kullanarak gezintiye çıkabilirsiniz.

Gün gelir, söz uçar, yazı kalır. Bu dergiyi içindeki notlarla birlikte 2016 yılının Kasım ayına not ettik. Bütün çabamız, kimsenin farklılığından dolayı dışlanmadığı, haksızlığa maruz kalmadığı bir dünyada yaşamak. Tabi böyle bir dünyayı istemek, daha çok çalışmayı gerektirir, daha çok… 

İyi okumalar. Selam ve dua ile…