Hak din İslam, Müslümanların hayatın her alanında nasıl davranmaları gerektiği noktasında ölçüleri eksiksiz bir şekilde belirlemiştir. Dolayısıyla İslam, sadece bireysel ibadetlere indirgenecek kadar dar kapsamlı bir din değil; bilakis devleti nasıl yöneteceğimizden yemeği nasıl yiyeceğimize, ticaretimizi nasıl yapacağımızdan komşuluk ilişkilerimizde nelere dikkat edeceğimize kadar yaşam standartlarımızı kontrol altına alan bir dindir.

Doğumdan ölüme kadar her alanda ölçüler koyan dinimiz, elbette nasıl giyinmemiz gerektiği noktasında da ölçülerini koymuş, kuran ve sünnet aracığıyla bu ölçüleri bize bildirmiştir. Buna göre kadınların, bazı mezheplere göre değişmekle birlikte, el ve yüzleri hariç vücutlarının diğer yerler kısımlarını kapatmaları ve vücut hatlarını belli edecek kıyafetler giymemeleri gerekmektedir. Bu ölçüye binaen yöreden yöreye giyilen kıyafet değişebilir ama ölçü muhafaza edilir. Karadeniz’deki kadın keşan giyer, Güneydoğu’daki fistan giyer; kimisi çarşaf, kimisi pardesü giyer ama kim ne giyerse giysin, giyiniş şeklinin İslam’ın belirlediği ölçülere göre olması gerekir.

İslam kadınlara nasıl giyinmeleri noktasında bir ölçü koyduğu gibi, gayet tabi erkeklere de bir tesettür kıstası koymuştur. Buna göre erkeklerin, göbek ve diz kapaklarını kapatarak ve yine kadınlarda olduğu gibi vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde giyinmeleri gerekmektedir. Fakat nedense, erkeklerin kıyafetleri ve uyması gereken ölçüler kadınların tesettürü kadar düşünülmüyor ve İslami konularda hassasiyeti olan bazı erkekler, maalesef İslami bir giyim tarzına dikkat etmiyor. Kadınları kıyafetleri üzerinden yargılayıp, haklarında ahlaki çıkarımlarda bulunan erkekler; dar pantolon ve tişörtler giyip vücut hatlarını sergileyebiliyor ya da yüzeceği zaman göbeklerini sergileyebiliyorlar. Bu çelişki bizi absürt bazı görüntülere de maruz bırakıyor tabi. Mesela, baştan ayağa çarşaflı bir bayanın yanında, tayt tarzı bir alt kıyafet giyen erkeğe ya da namazda secde ederken dar tişörtü yukarı açılan birine şahitlik edebiliyoruz.

Kadınların kapanmaları gereken sınırın erkeğe göre daha fazla olması, başörtüsü uğruna büyük mücadeleler verilmesi gibi hususlar tesettür deyince aklımıza kadınların giyimlerinde dikkat etmesi gereken fıkhı kaidelerin gelmesine sebep olabilir ama unutmamalıyız ki erkeklerin de bir tesettür ölçüsü vardır ve buna riayet etmeleri gerekir. Bazı alimler tarafından erkeklerin başı açık bir şekilde gezmelerin caiz olmadığını, edeben kolları kapalı kıyafetler giymeleri gerektiğini bir tarafa bıraksak bile; erkek giyiminde asgari düzeyde ortaya konulan İslami hükümlere uyulması gerekir.