GÜNDEM

Ramazan’a Dair Birkaç Cümle

Ramazan’a Dair Birkaç Cümle
Arife günü saatlerinizi ayarlayın. Eğer ayarladıysanız tamam. Oruca nasıl niyet edilir? Bu soruyu her defasında sorarız ve nasıl niyet edeceğimizi tekrar hatırlarız. 

Ramazanda yapmamız gereken en önemli iki şey; israftan ve ekrandan uzak durmak. 

Oruç, belli saatler arasında bedenimizi aç bırakmaktan ibaret değil, bunu biliyorsunuz zaten. İnsanın doymak bilmez nefsini terbiye aracıdır aynı zamanda. Ramazan ayı, varoluşu kavramak, düşünmek, tefekkür etmek için bizlere sunulmuş güzide bir zaman dilimidir aslında. 

Tehlikeli iki şey dedik; İsraf ve Ekran 

Ekrandan uzak durduğumuz takdirde israftan da kısmen uzaklaşmış oluruz. Zira tüketim toplumu haline nasıl geldiğimiz malumlarınızdır. Ekranlar bize ihtiyaç fazlasını dayattı, ardında bir hasır ve hırkadan başka servet bırakmayan Peygamberin çılgınlar gibi servet yığan ümmeti haline geldik. Camlı bombayı(televizyon) evlerimizin en stratejik yerlerine koyduk. Ekrandan uzak, kanaate yakın olalım. Bir de dergi okuyalım, bu önemli. 

Kanaat demişken, israfın olduğu yerde kanaat olmaz. İşte bu anlamda Ramazan en çok da kanaat ayıdır. Müslüman, yılın on iki ayında yoksulu, düşmüşü, ezileni, hakkı yenileni gözeten kişidir. Sadece ramazan ayında değil, Müslüman yılın diğer aylarında da Müslümandır. 

Ramazanda yapılabilecek en önemli iki şey; İkram ve İtiraz

Hemen atılmazsanız itirazı açıklayacağım. Ama önce ikramı açıklayayım. 

Müslüman misafirperverdir. Sadece misafirine karşı değil, eşine dostuna, komşusuna karşı cömerttir. Kısacası örnek insandır Müslüman. Bu sebeple yılın diğer aylarında da önemli olmasının yanında ikram bilhassa ramazan ayında oldukça önemlidir. İkram edeceğiz, soframızı komşuya, akrabaya yoldan çevirdiğimiz herhangi bir kardeşimize açacağız. Dergimizden hediye etmek de ikramdan sayılır ve en az ekmek kadar önemlidir. 

İtiraza gelince… 

Aslında ne kast ettiğimi tahmin etmişsinizdir. Haksızlığa itiraz. Bir yanlış görünce gücümüz nispetinde yanlışa karşı koymak, onu kabullenmemek. Oruçluyken gıdaya karşı koyduğumuz gibi. Yaratılmış her canlının hakkını gözetmek, farklılıklarından dolayı maruz kaldıkları haksız muameleye karşı koymak vazifemizdir. Yeryüzünde haksızlık yapan bütün despotlara itiraz etmek görevimizdir. 

Ramazanın olmazsa olmazlarından biri de iftar çadırları.. 

Sokakta yaşayan vatandaşla, köprü altı gençleri, hayata küsmüşleri kısacası yoksulu buluşturan adrestir iftar çadırları. Ülkemizin vesikasıdır. Bir ülkenin düşkünleri, o ülkenin ekonomi, siyaset, sosyal politikası vs. hakkında malumat verebilir. Ancak bazen istisnalar olabilir. Malum seçim arifesindeyiz. Milletvekili adaylarına, “sevmiyorsanız da herkesin göreceği yerlerde simit yiyin” tavsiyesinde bulunanalar elbette “her iftarı farklı bir iftar çadırında yapın” önerisinde de bulunabilir. 

Ramazan’da provokasyona gelmemeli... Gün içinde elinde su şişesi ile gezmek ya da lokantadan çıkmak bir insanı linçe sebep olmamalı. İbadetin şahsiliği önemlidir. İnsanlar bize ibadet etmiyorlar. Onların da bir yaratıcısı var ve ibadetler ile ilgili meseleler kul ile Rabbi arasındadır. 

İnsana insanın sorabileceği sorular:

-Karnın aç mı?

-Müsaitsen akşam bizde iftar yapalım mı? 

-Yapabileceğim bir şey var mı?

-Çay içelim mi? 

-Fenerbahçe şampiyon olur mu? 

-Baban böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?

-Turşu limonla mı olur, sirkeyle mi?

Hoyratlık; futbola, siyasete, eğlence anlayışına olduğu gibi Ramazana da sirayet ediyor. Etmemeli. Ettirmeyiz. Gerildikçe birbirimizden kopuyoruz. Komşuluk haklarımızı unuttuk neredeyse. Bizler fanatik değiliz. Şekilci de değiliz. İlahlık da taslamıyoruz. Bizler Müslümanız. 

Ramazana şiir çok yakışır. Âşık Veysel’den; 

Allah birdir Peygamber Hak 

Rabbül âlemindir mutlak 

Senlik benlik nedir bırak 

Söyleyim geldi sırası

Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i 

Hep Âdemin oğlu kızı 

Beraberce şehit gazi 

Yanlış var mı ve neresi

 

 

 

YAZAR HAKKINDA
Halim Baran
Halim Baran
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN