Teknoloji bir süreçtir. Bu sürecin anahtar kelimeleri de değişim ve gelişim kavramlarıdır. Bu kavramlar geliştikçe değişip, değiştikçe gelişen teknoloji serüveninin özeti niteliğindedir. Bu durum da bizlere teknolojinin etki edebildiği gibi etkilenebileceğini göstermektedir. 

Teknoloji gelişerek ortaya sanal dünya kavramı çıkardı ve bu günlük hayatımızı etkisi altına aldı. Toplumun istek ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak üretilen teknolojik ürünler bu durumdan etkilendi ve ortaya çeşitli teknolojik ürünler çıktı. İşte bu ürünlerden biri de VR gözlüklerdir.

VR GÖZLÜK NEDİR?

VR (virtual reality) yani sanal gerçeklik gözlüğü temel olarak, başa takılarak kullanıcıya sanal gerçeklik sağlayan, genellikle video oyunlarda kullanılmakla birlikte simülatörler ve çeşitli uygulamalarla da kullanılabilen bilgisayar çevre birimi cihazlarından biridir. 

GERÇEKLİK VURGUSU!

Gerçekliğin bilimde, dinde ve felsefede farklı anlamları olsa da günlük hayatta, var olan her şey anlamında kullanılan bir kavramdır. 

İnsan, duyu organları ile çevresinden aldığı; işitsel, görsel, dokunsal, kokusal verilerin beyninde işlenmesi ile gerçekliği kendisini üretir. Bu bağlamda düşünüldüğünde her bireyin gerçeklik algısı farklı olabilir. Çünkü her insanın dünyaya bakış açısı farklıdır. Örneğin toplumsal bir sorun olduğunda ortak değerlerde buluşmak üzere toplanılmış olsa bile sorunu çözmek için sunulan çözüm önerileri birbirinden farklıdır. 

SANAL DÜNYA KAVRAMI

Sanal dünyayı basit bir tabirle, bilgisayar ya da akıllı telefon gibi teknolojik cihazlar üzerinde kurgulanmış bir mekan parçası olarak nitelendirebiliriz. Örneğin, sosyal medya profilleriniz, sizin belli bir kalıp üzerine kurduğunuz sanal dünyanızdır.

Çevrenizdeki gerçekliği beş duyu organınızla değerlendirdiğinizde, sosyal medya hesaplarınız görsel ve işitsel uyaranlara göre tasarlanmış olmasına rağmen sanal dünyaya girme terimi tam olarak karşılamıyor.  Çünkü sosyal medya hesaplarınıza bakarken, görme açınıza çevreden de harici bazı şeyler girebiliyor. Ayrıca telefon veya bilgisayar ekranları genel anlamda derinlik efekti gibi özel şeyler içermiyor. Sanal gerçeklik gözlükleri de tam bu noktada devreye girerek; işitsel ve görsel özelliklerinizin tamamını kullanıp sizi hazırlanılan sanal dünyaya götürüyor.

ÇEŞİTLERİ NELERDİR, NASIL ÇALIŞIR ?

Sanal gerçeklik gözlükleri; ses, video ve kafa sensörü olarak 3 farklı şekilde programlanmıştır. Bu gözlüklerde, her bir göz için görüntü gösteren polarize lensleri vardır ve bu görüntülere derinlik yanılsaması denir. Bunun teknik adı stereoskopidir.

Sanal gerçeklik gözlüklerinin daha da gelişmiş olanı ise kafa takip sistemi içeren gözlüklerdir. Bu sistemle çalışan gözlükler, gözlüğün kadrajı içinde olan nesnelerin görüntüsünü ayarlamak için genel olarak bir bilgisayara yada x-y-z sensörleri içeren bir telefona bağlıdır. Bu özellik baktığınız nesneleri 3D olarak görmenizi sağlar.

VR gözlüklerin olmazsa olmazlarından birisi objektiftir. Objektif, sanal gerçeklik gözlüklerinin gerçekçi hissettirmesi için gereken önemli unsurlarından biridir. İki düz ekrandan dışarıya bakmak yerine, çok uzakta geniş ve derin bir alana bakıyormuşsunuz gibi düşünmenizi sağlar. 

Görüntülerin netliği için yüksek piksel yoğunluğuna sahip; sanal gerçeklik pürüzsüzlüğünde hareket kabiliyeti elde etmek için yeterince hızlı oranda geçiş yapabilen objektiflerin kullanılması gerekir. Bu yüzden birçok sanal gerçeklik gözlüğü için yeni nesil telefonlar kullanılmaktadır.

Herkesin baktığı, gördüğü, hissettiği farklı olduğu gibi göz bebekleri arasındaki mesafe de farklıdır. Kullanıcıya uygun derinlik yanılsaması efekti elde etmek için kendi gözlerimizin aralıklarını tanımlayarak odak ayarı yapmak önemli rol oynuyor.

Teknoloji, günlük hayatın kolaylaştırılmasında, büyüklüğünü insanlara kabul ettirmişti. Ancak ilerleyen zamanlarda insanların zevklerinde de yer edinmeye başladı. Örneğin yapılacak uzun bir hesaplamalarda bilgisayar kullanılarak ondan faydalanılıyordu. Daha sonra bilgisayar oyunları çıktı, hesap yapması için tasarlanan bilgisayar yine hesap yapıyordu ama bu sefer kullanıcısının oyununu çalıştırabilmek için.

Sanal dünya bazıları için oyun bazıları için sosyal medya, bazıları için reklam, bazıları içinse gerçekte yapamayacağını düşündükleri şeyleri deneyimleme yeri. Öyle ya insan herhangi bir işe niyetlendiğinde, başarırsa elde edeceklerini göz ardı ederek kolay olan alternatiflerini tercih ediyor. Umudunu kaybetmeyip inansa, istese ve gerçekten çalışsa yapabilecek potansiyele sahipken bunu sanal dünyada yaparak yetinmeyi seçiyor. Potansiyelinin farkında olmayan, olsa da kullanmayı tercih etmeyen insan zaman geçtikçe kaybediyor. Kaybedenlerden olmayalım.