GELİŞİM

Sarsılmaz Olmanın Formülü

Sarsılmaz Olmanın Formülü
Karanlık çöktü kente. Ay ve yıldızsız gecelerden biri daha başlıyordu işte. Sokakları arşınlayan binlerce insan… Birbirine değmeyen omuzlar, değdiği yerde delikler açan bakışlar. Bakmakla görmek arasındaki kalın çizgiyi fark edemeyen binler.

Geceler birbirine benzer kentte. Aynı kurgunun aynı parçaları gibi. Heyecansız ve bağırışlı geceler. Ne sabahında bir kuş cıvıltısı, ne de akşamında bir kurbağa vıraklaması yankılanan. Ara sokakları çok yaşamsız, işlek caddeleri selamsız. Her binanın alnına çivilenmiş ışıklı tabelalar, fi tarihinden kalma çeşmeleri ilgiye aç ve yorgun.  Ben de yorgunum. Üstelik fi tarihinden kalma da değilim. Bilinir ki böylesi kentlerde kelebekler bile ancak bir gün yaşayabilir. Daha ziyade küskünüm. Birbirine karışan seslerin aynı güzergâhta sürüklenişine yabancıyım, alışmak istemiyorum. Alışamam çünkü kelebekler çok güzel. 

Bizler; birlikte yaşayanlar, aynı kentin insanları… Gurbetlik hissini sadece Ankara garından Kars’a giden trene binerken hisseder olduk. Bir otobüs yolculuğunda camdan dışarıyı seyrederken acıyı, aya bakarken yaratıcının büyüklüğünü, uçsuz bucaksız çiçekli bir ovanın yanından geçerken çiçeği, nasırlı bir eli tutarken emeği ve sömürüyü hisseder olduk. Hâlbuki bütün bu ayrıntılar olmasa da acı var, gurbetlik var, emek kutsal ve Allah büyüktür. Dört duvar arasında görünmeyenlerden ve binlerce hissiyattan uzakta yaşamanın bedbahtlığı.

Nelerden mahrum yaşadığımızı fark etmeli, bir ormanda gezintiye çıkmalı, gecelerde ayı ve yıldızları aramalı, nasırlı bir eli sıkmalı, bir çiçeği selamlamalı ve bütün bu güzellikleri bahşeden Allah’a şükretmeli. Bir kötülük yıkmamalı, birkaç duvar hapsedememeli benliği. Bir kamyon arkası yazısı kadar sitemkâr aynı zamanda bir dağ gibi vakur yürümeli. 

Bir dağ gibi sarsılmaz olmanın formülü matematikte yoktur. Fizik, kimya ya da biyolojide de bulamazsınız. Kâğıda yazılmamıştır. Yaşamı anlamlı kılan birçok detay gibi kayıt dışıdır. Sarsılmaz olmanın ilmine vâkıf olabilmek için kendi içine yolculuk yapmalı, rüzgârı dinlemeli. Kâinatın bütün katmanlarında yolculuğa çıkmalı ansızın. Ne denli küçük bir varlık olduğunun bilincine varmalı. Bir an hiç olduğunu düşünmeli, kör ya da topal olduğunu farz etmeli. Masada duran kitaba uzanamayacak kadar çaresiz olabileceğini düşünmeli. Bir mezarlığın önünden geçerken mezar taşına yazılı ismi okumalı, o ismin yaşadıklarını tahmin etmeli. Muhtemelen ölürken ardından ağlayanı olmuştur. Gezmiş, dolaşmış, âşık olmuş, ağlamış, gülüp eğlenmiştir bazen de ama en sonunda toprağa gömülmüştür.

Hastalık yaşamla birliktedir, doğaldır. Bir çeşit sınanmadır. Hastalığa yakalanan insan tedavi olmanın yollarını arar. Sarsılmaz olmak herhangi bir hastalığa yakalanmamak anlamına gelmez. Bilakis hastayken tedavi olmanın yollarını aramaktır. Fakat bazı hastalıklar vardır ki tedavisi zordur. En başta hastalık olarak kabul edilmez, hastalık olduğu fark edilmez. Öyle ki hasta olduğunu kabul etmeyen insandan tedavi yollarını aramasını beklemeyiz. 

Kâinatın bütün katmanlarına yolculuk yapan, yeryüzünü Somali’den Alaska’ya kadar gezerek farklı tenleri gören, farklı tınıları dinleyen bir kimse sadece kendi teninin ve kendi sesinin yaratılmış en üstün ten ve ses olduğunu söylemez sanırım. Böyle bir iddia; hiç gezmemiş ve görmemiş, kâinat yaratıcısının varlığından habersiz bir cahilin iddiası olabilir ancak. Cahil ya da tedavisi zor bir hastalığa yakalanmış hasta. Dolayısıyla sarsılmaz olmayan, zavallı. Irkçılık hastalıktır. Irkçılık kötüdür. Gözü kör, kulağı sağır eder. Allah’ın ayetlerini reddetmektir ırkçılık. Şeytan ırkçıdır, sen olma! 

Karanlık çöktü kente. Ay ve yıldızsız bir gece daha… 

Yolculuk için okumalık;

Bir Çift Yürek – Marlo Morgan

 

ÖNCEKİ YAZI HESABINIZ ÖDENDİ
YAZAR HAKKINDA
Selam Yağmur
Selam Yağmur
Lisans eğitimini 2016 yılında Hacettepe Üniversitesinde tamamladı. Edebiyat okumayı istedi ancak puanı fazla kaçırınca mahalle baskısına maruz kaldı. "Edebiyat karın doyurmaz" kabulünün kurbanı oldu. Direniyor..
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN