BİLİM TEKNOLOJİ

Telekomünikasyonda Altıncı Nesil

Telekomünikasyonda Altıncı Nesil
Teknolojinin hızına ayak uydurmak zorlu bir süreç. Henüz Türkiye’de 5G yatırımları tamamlanmamışken dünya üzerinde 6G yani altıncı nesil iletişim ağının çalışmaları için tarihler ön görülmeye başlandı. “6G nedir?” Bunu incelemeden önce dilerseniz önceki telekomünikasyon sınıflarını inceleyelim.

İnternete dair çalışmalar 1950’li yıllarda Amerika’da başlamış olsa da bugün kullandığımız internetin ön araştırmaları 1989 yılına kadar sürdü. İlk nesil kablosuz iletişime dair çalışmalar 1979 yılında başladı. Bu ilk nesil kablosuz iletişime dair çalışmalar analog olarak ilerletiliyordu. Dijital olmamasından ötürü o zamana dair yalnızca teorik hesaplamalarla kıyas yapabiliyoruz. Eğer 1G yatırımlarının gerçekleştiği zamanda dünyanın en hızlı internetine sahip olsaydınız 3GB boyutunda bir filmi cihazınıza indirmek için yaklaşık altı gün mesai harcamanız gerekecekti. İkinci nesil kablosuz iletişim çağı 1991 yılında başladı. Akıllı telefonlardan önce kullandığımız şebekeler de bundan besleniyordu. Bir cihazdan diğerine gibi parçalı bir iletişim söz konusu olduğu için dünyanın en hızlı internetinde teorik olarak 3GB boyutunda bir filmi cihazınıza indirmek 2.5 saatinizi alacaktı. 1998 yılında üçüncü kablosuz iletişim çağı başladı; 3G. Dünyanın en hızlı internetine sahip olmanız halinde aynı film yaklaşık 2 dk içinde cihazınızda olacaktı. 2008 yılında başlayan “4G” yatırımları bu süreyi 20 saniyeye kadar düşürdü. 2018 yılında başlayan “5G” yatırımlarıysa saniyenin üçte birinde aynı filmi indirebilmeyi hedefliyordu. Hal böyleyken SAMSUNG, HUAWEI ve NOKIA’nın da dâhil olduğu bir takım elektronik cihaz şirketleri, ticari bir 6G için 2030 yılını işaret etti. Tabi ki bu nesiller arasında ara formlar da mevcut.

Dünyada henüz 4G teknolojisine erişememiş, 5G yatırımlarını tamamlayamamış ülkeler olmasına karşın 6G’den bahsetmenin bize ne gibi faydaları var? Taleplerimiz neticesinde çok hızlı gelişen teknolojiye ayak uydurmak her alanda bize öncelik sağlayacaktır. Türkiye’de 2023’e kadar planlanan 5G yatırımları; sürücüsüz otomobiller, karanlık fabrikalar, akıllı şehirler, daha hızlı veri transferi gibi birçok vaatte bulunuyor. Bunların ışığında sanal gerçeklik, uzaktan ameliyatlar, insan makine uyumu üzerinde çalışılıyor.

6G ise dünyanın bir ucundan diğer ucuna en geç 10 milisaniye farkla veri transferi yapmak istiyor. Böylece henüz erişemediğimiz 5G teknolojisinden 100 kat daha hızlı olmayı amaçlıyor. Bununla birlikte başta otonom cihazlar olmak üzere her türlü makinanın anlık haberleşmesini ön görüyor. Bunu sağlayabilmek için 95GHZ ile 3THZ arasında bir yayın dalgası kullanmak istiyor. 6G, beraberindeki yatırımlarla birlikte kablolu iletişimi bütün bütün ortadan kaldırabilir. O zamanın ihtiyacı ne olur bilinmez ancak enerji üstüne çalışmalar da netice verirse dünya üzerinde herhangi bir fiilin anlık gerçekleşmesi mümkün kılınabilir.

ABD’de devlet destekli, Çin’de özel sektör destekli, Finlandiya’da akademi destekli 6G yatırımları mevcut. Avrupa Birliğinin kurmuş olduğu HEXA-X yatırımları da bu teknolojiyi hızlandırmak istiyor. NOKIA’nın teknik müdürü Marcus Weldon bu teknolojiyi    “6G; fiziksel dünya, dijital dünya, yazılım sistemleri, yapay zekâ ve biyolojik sistemleri gerçek zamanlı olarak birbirine geçirebileceğimiz bir dönem olacak. 6G, insanlarla makinaların altıncı duyu deneyimi olacak.” ifadeleriyle tanımlıyor.

Kullanıcıya özelleşme, enerji verimliliği, gecikme, güvenilirlik, bağlantı hassasiyeti gibi konularda çok daha iyi bir deneyim yaşatacak bu teknolojiyi hangi örneklerle somutlaştırabiliriz? İçinde bulunduğumuz pandemi süreci neticesinde insan sağlığının önemi daha bir göz önüne çıkar oldu. Özellikle sağlık yatırımları noktasında her türlü operasyonel verimsizliğin ortadan kalkacağını, mekanik ve elektronik takviye cihazlarıyla insanların hayat konforunun yükseleceğini iddia edebiliriz. Üretim ve ticaret alanındaki verim kayıplarının büyük ölçüde azaltılabileceğini, eğitim faaliyetlerinde ve hizmet sektöründe kullanılabilen etkin sürelerin artacağını ihtimal olarak görüyoruz. İnsanların ahlak öğretilerini, aile düzenlerini, sosyal hayatlarını ihmal etmemeleri şartıyla mevcut kapasitelerini; iyi, güzel ve faydalı işlerde kullanmak adına ciddi bir ilerleyiş sergileyebileceklerini düşünüyoruz. Yine son zamanlarda popüler olan kişisel verilerin korunması hususunu, hukuki süreçleri, toplumlar üzerindeki sosyal mühendislik çalışmalarını başka bir bahis konusu görüyoruz.

Sağlıcakla kalın!

YAZAR HAKKINDA
M. Esad Ünal
M. Esad Ünal
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN