GELİŞİM

Yeni Keşfedenler İçin 10 Maddede Kudüs

Yeni Keşfedenler İçin 10 Maddede Kudüs
Kudüs yüce Allah tarafından, etrafıyla birlikte kutsal kılınan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu kutsal şehirdir.

Hazreti Davut Kudüs’ün ilk fatihidir. İsrailoğullarına ait ilk bağımsız devletini kurmuştur. İsrailoğulları hakkında kısa bir bilgi vermemiz gerekirse: Hazreti İshak aleyhisselam’ın oğlu Yakup aleyhisselam’ın soyundan gelenlere İsrailoğulları denmiştir. İsrail ismi Hazreti Yakup’un lakabıdır. Anlamı: Allah’ın kulu manasındadır. Yahudi ismi: Hazreti Yakup’un oğlu Yehuda’dan gelmektedir. Hazreti Davud Yehuda’nın soyundandır. Yakup aleyhiselam’ın neslinden birçok peygamber gelmiştir. Hazreti Yusuf, Hazreti Musa, Hazreti Harun, Hazreti Davud, Hazreti Süleyman, Hazreti Zekeriyya, Hazreti Yahya ve Hazreti İsa aleyhisselam neseben Hazreti Yakup’a bağlıdır.

Kudüs’ün en önemli merkezi Beytülmakdis’dir. Yahudiler İbranice ‘Bet ha-Mikdaş’ Arapça ‘Beytülmakdis’ Türkçesi ‘Kutsal Ev’ manasındadır. Kuran-ı Kerim’in ifadesi ile ‘Uzak mescit’ anlamına gelen Mescid-i Aksa’yı ilk yapan peygamber Hazreti Âdem aleyhisselamdır.  Bu konudaki Ebû Zer el-Ğifârî radıyallahu anh, Peygamberimizden rivayet ettiği bir hadis-i şerifle ilgili şöyle demiştir: “Bir gün Allah Resûlü’ne; ‘Ey Allah’ın Resulü! Yeryüzünde ilk önce hangi mescit inşa edilmiştir?’ diye sordum. Resûlullah; ‘Mescid-i Harâm’ buyurdu. ‘Sonra hangisi’ diye sordum ‘Mescid-i Aksâ’ buyurdu. Ben: ‘İkisi arasında kaç (yıl fark) vardır?’ dedim. Bunun üzerine: ‘Kırk yıl’ şeklinde karşılık verdi ve ilave etti: Nerede namaz vaktine ulaşırsan orada namazını kıl, orası mescittir.” (Müslim, Mesâcid 1)

Daha sonra yeri kaybolmuş mescidin yerinin tespiti ve planlanması Hazreti Davut ile başlar. Mabet Hazreti Süleyman tarafından yedi yılda yapılır. Hazreti Süleyman’ın yaptırdığı Süleyman Mabedi’nin Bâbil Kralı Nabukadnezar tarafından yakılıp yıkılmış ve yağmalanmıştır. Binlerce İsrailoğulları öldürülmüş, binlercesi ise sürgüne gönderilmiştir.

İkinci mescid dönemi; Persler’in, Bâbillileri yenip Yahudilerin tekrar eski topraklarına dönmeleri ile M.Ö. 515’te yapılmıştır. Kudüs, M.Ö. 37’de Romalıların eline geçmiş, buraya vali olarak atanan ve Yahudilik inancını benimseyen Büyük Herod döneminde Kudüs büyük bir canlılık yaşamıştır. Ve mabedi genişleterek yeniden inşa etmişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de kıssaları geçen Hazreti Zekeriyya aleyhisselam ve Hazreti Meryem bu mescitte ibadet etmişlerdir. M.S. 70 senesinde Yahudilerin ayaklanması ile Titus Komutasında Romalılar mâbedi yakıp yıktılar. Orada yaşayan halkı sürgüne gönderdiler. Yahudi tarihinde II. Mabet dönemi sona ermiştir.

Hazreti Ömer’in halifeliği döneminde İslam orduları başkumandanı Hazreti Ubeyde b.Cerrah, 638 yılında Kudüs’ü İslam topraklarına katmıştır. Kudüs’e gelen Hazreti Ömer, Mescid-i Aksa’yı çöp ve moloz yığınları arasında ziyaret etti. İlk iş olarak hemen kendi elleriyle mescidi temizleye başlayan Hazreti Ömer Efendimiz, arkadaşlarının yardımı ile namaz kılınacak bir alan açar ve küçük bir mescit inşa edilir. Daha sonra gelen Emevi halifeleri ise Kıble mescidi ve Kubbet’üs-Sahra dâhil olmak üzere birçok mescit inşa etmişlerdir.

Hadislerde Mescid-i Aksa’nın, Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevi ile beraber ziyaret amacıyla seyahat edilebilecek üç mescitten biri olduğu belirtmiştir. Hadis-i Şerif’te;  “(İbadet için) sadece şu üç mescide yolculuk yapılır: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa.” (Buhârî, Mescidü Mekke1, savm 67)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in azat ettiği bir sahabe Hazreti Meymune bir gün, “Ya Resûlullah! Bize Beyt-i Makdis hakkında bilgi verir misin?” der.

“Orası mahşer ve menşer, yani yeniden diriliş yeridir. Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Çünkü orada kılınan bir namaz başka yerdeki bin namaza bedeldir.”

Hazreti Meymune: “Peki oraya girmeye gücümüz yetmezse ne yapalım ya Resûlullah” dediğinde Rahmet Elçisi şu cevabı verir:

“Kandillerinde yakmak-aydınlatmak için zeytinyağı, yakıt hediye gönderin. Kim bunu yaparsa oraya gitmiş ve namaz kılmış gibi olur.” (Ebu Davud, Salat, 14.)

Hadis-i şerif’ten anladıklarımız: Hazreti Peygamber Kudüs için üç emir verir: Kudüs’e git. Kudüs’te namaz kıl. Kudüs’e gidemezsen, kandillerinde yanması için yağ gönder. (Yağ semboldür. Maddi-manevi destek ol.)

İslam âleminin dağınıklığından faydalanan Haçlı orduları 1099 yılında Kudüs’ü işgal etmişlerdir. Haçlılar şehirde bulunan tüm Müslümanları ve diğer halkları katletmişlerdir. 

Şarkın en sevgili komutanı Selahaddin Eyyûbî, takvimler 1187 yılının Recep ayının yirmi yedisini gösterdiğinde, Mirac gecesinde Kudüs’ün fethini gerçekleştirdi. Seksen sekiz yıl haçlı işgalinde kalan şehir hiçbir katliam olmadan barış içinde beklediği huzura kavuşmuştur. Ahıra çevrilen Mervan Mescidi, Kraliyet konutu olan Kıble Mescidi ve kiliseye çevrilen Kubbetü’s-Sahra tekrar mescide çevrildi. Kubbetü’s- Sahra’nın üstündeki haç kaldırılmıştır. Mescid-i Aksa tekrar Ezan-ı Muhammedî’ye kavuşmuştur.

1517 yılında Kahire’deki Memlûk hâkimiyetine son veren Yavuz Sultan Selim, Kudüs’ü Osmanlı toprağına katmıştır. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde birçok imar çalışmasında bulunulmuş mübarek beldenin su sorununu hiçbir masraftan kaçınmayarak çözmüştür. Osmanlı Devleti her yıl düzenli olarak Mekke ve Medine’ye gönderdiği yardımları aynı şekilde Kudüs’e de göndermiştir.

1917 yılı Kudüs’te tarihin yeniden yazıldı yıl oldu. 1200 yıllık Müslüman hâkimiyetinin sona erdiği bir zaman dilimi… Osmanlı devletinin dağıldığı, cetvelle sınırlar çizilerek yeni devletlerin oluşturulduğu, İngiliz diplomat Sir Mark Sykes eliyle Arap devletlerinin bayraklarının şekillendiği zamanlardı. 2 Kasım 1917’de Balfour Deklarasyonunda İngiltere Siyonizm için Filistin’i işgal sözünü veriyordu.  1917’de İngiliz işgal kuvvetlerinin komutanı General Allenby’nin komutasındaki birlikler Kudüs’ü işgal ettiler. Bu işgalin amacı Siyonist bir devlet kurmaktı. 1917 ile 1948 yılı arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı, Yahudilerin akın akın Filistin’e göç ettiği bir zaman yaşandı. 1948 yılında İngiltere Filistin’den çekildi. Ve tarih 14 Mayıs 1948 saat 16.00’yı gösterdiğinde Tel Aviv’de İsrail Devleti ilan edildi. İki bin yıl sonra kurulan ilk Yahudi Devletiydi. Filistinliler 15 Mayıs’ı “En-Nekbe” diye andılar. Yani “Büyük Felaket” günü… Maalesef 1949 yılında Türkiye İsrail’i 31.sırada tanıyan ilk İslam ülkesi olurken 1978’de Mısır İsrail’i tanıyan ilk Arap devleti olacaktı.

YAZAR HAKKINDA
Mehmet Korkmaz
Mehmet Korkmaz
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN