KÜLTÜR SANAT

Sonbahar Denince Gidesim Gelir Bir Yerlerden

Sonbahar Denince Gidesim Gelir Bir Yerlerden
Yaprak sararınca aslında gitmek için sinyal veriyordur. Bütün ilkbaharı takip eden yaz boyunca güneşlenmiş ve kendince bir ömür sürmüştür. Onun için artık dalından kopup toprağa düşeceği gün iyice yaklaşmıştır. Sonbahar gitmektir. 

Rüzgârda savrulan bir yaprak gibi. Ya da uzun bir yolculuk için hazırlık yapan kuşlar gibi. Sonbahar en çok da insan için gitmektir.Çünkü kâinata bakıp bir şeyleri anlamlandırmak, düşünmek ve onlardan ibret alabilme yetisi sadece insanda vardır. Yaprağın toprağa karışması aşikârdır, görülür, hissedilir. Bu olayda düşünenler için ibretler saklıdır. 

İnsan gitmek ister çoğunlukla. Bu istek, yaprağın yolculuğu gibi bir gidişi istemek değil. İyisi mi biz buna kaçmak diyelim. Evet, insan kaçmak ister. Çileden rahata, acıdan sevince, kırdan kente, doğudan batıya..ama bilinmelidir ki; bu gitmeler gerçek değil, acılara çare değil. Bütün çabalar, yaprak için ve diğer her canlı için kesin ve keskin olan neticeyi değiştirmeyecektir. İnsan, telaşıyla, çabasıyla, özlemiyle, yarım bıraktıklarıyla, kırdıklarıyla, kırgınlığıyla, hasret kaldıklarıyla toprağa kavuşacaktır. 

Mekanlar değişti, insanlar değişti, beklentiler aynı kalmadı. Şimdi insana dair en büyük çelişki belki de hiç ölmeyecek gibi ve başka bir hayat yokmuşçasına bu dünyaya odaklanmış olmasıdır. Halbuki bizden önceki milyarlarca insan için artık dünya diye bir yer yok. İnsanı böyle düşünmeye, böyle yaşamaya sevk eden en önemli unsur elbette mekandır. İnsan mekanın terbiyesi altındadır derler. İnsan fikriyle, düşünüşüyle yaşadığı mekana göre şekil alır.

Sonbahar denince gidesim gelir bir yerlerden. Mesela kalabalık şehirlerden, komşuluk ilişkilerinin “gürültü yapmama” maddesini içeren anlaşmaya indirgendiği çok katlı yapılardan, çocuk sesinden yoksun dar sokaklardan, kalabalıklar arasındaki yalnızlıktan gidesim gelir.

Huzur nerde? Huzuru kimler bulmuş? Türkü çığıran çobanlara mı sormalı? Nerde aramalı huzuru? Çoğu kimse huzurun kalabalık şehirlerde olmadığının farkında. Belki de huzur; çocuklar için, gelecek için gayret etmektedir. Belki de huzur; adil bir dünya için harcanan çabada saklıdır.

Ama görülen o ki; kimsenin dünyalık, menfi, bireysel telaşından ödün vermeye mecali yok. Görünmeyen iplerle bir yerlere bağlı gibi herkes. Çoğu kimsenin iyiliğe dair çabası o görünmeyen iplerin müsaade ettiği yere kadar sanki.

Kimse tam anlamıyla özgür değil. Bu telaş öldürür insanı, gün gün, saat saat…Görünmeyen ipler, görünmeyen güçlerin teminatı. Bu ipler; savaşı bitirmenin değil, savaş mağdurlarına dair vicdan sızlatan sosyal medya paylaşımları yapmanın teminatı.

Sonbahar denilince en çok da çocuklara gidesim gelir. Onlardan bir koro oluşturarak, ucuz telaşların, çarpık yaşayışın şarkısını söyleyesim gelir. Hep bir ağızdan görünmeyen iplerden kurtuluşun, tam anlamıyla özgür olmanın şarkısını…

Sonbahar en çok da insan için gitmektir. Yaprağın toprağa karışması aşikârdır, görülür, hissedilir. Bu olayda düşünenler için ibretler saklıdır. 

YAZAR HAKKINDA
Selam Yağmur
Selam Yağmur
Lisans eğitimini 2016 yılında Hacettepe Üniversitesinde tamamladı. Edebiyat okumayı istedi ancak puanı fazla kaçırınca mahalle baskısına maruz kaldı. "Edebiyat karın doyurmaz" kabulünün kurbanı oldu. Direniyor..
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN