“Tarihini bilmeyen, ecdadını tanımayan toplumlar geleceğini inşa edemez.” diyor M. Kemal Atatürk. Evet. Hiç şüphesiz, geçmişi gelecekten bağımsız düşünemeyiz. Ancak, tarih yazıldığı dönemdeki siyasi koşullardan etkilenir. Özellikle cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan siyasi gelişmeler o günlere dair tarih kitaplarında okuduğumuz tarihi bilgileri de şekillendirmiştir. Gerçekler, sadece medya yolu ile gizlenmez. Aynı zamanda yazılı kaynaklar ile de gerçekler gizlenebilir ya da çarpıtılabilir. Bugün okullarda okutulan bilgilerin doğruluğu tartışılır. Ders kitaplarında yer alan bilgileri diğer farklı kaynaklardan farklı şekilde okumak mümkündür. Müfredata giremeyen bilgileri, müfredat dışı kaynaklardan takip etme gereği duymayız. Fakat, insan hakikatin peşinde olmalıdır. Bizden saklanan gerçekleri öğrenme hakkımız var. Zira gerçeğin peşinde olmayan bir birey içinde yaşadığı toplumda sağlıklı bir gelecek inşa etme çabasına katkı sunamaz. 



 Bu sayımızda, tarihin çarpıtılabileceğini anlatmaya çalıştık. İçinde yaşadığımız toplumda kutuplaşmaya, ayrışmaya neden olan tarihi olayların yeniden okunması, yorumlanması için bir yol açma çabasında bulunduk. Gündem editörlüğünde çok özel bir söyleşi okuyacaksınız. Yine dosya editörlüğünde, Eyüp Gedikoğlu, “Tarih Neden Çarpıtılır?” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Yazısında başlıktaki soruya ve buna benzer birçok soruya cevap bulmaya çalıştı. Kültür - Sanat editörlüğünde güzel bir Ahmet Hamdi Tanpınar portresi okuyacaksınız. Yeni yayın döneminde editör kadromuzda değişikliğe gittik. Uzun zamandır Kültür - Sanat editörlüğü yapan Muhammed Ali Yaman kardeşimiz görevini aynı zamanda sözlük yazarımız olan Taha Yalçın’a devretti. Gelişim editörümüz M. Mücahid Demiralp görevini Anıl Mert Kılıçer’e devretti. Önceki editörlerimize şimdiye kadarki katkıların dolayı teşekkür ederiz. Tabi ki yazarlarımız olarak devam edeceklerdir. Allah kendilerinden razı olsun.



 Gün gelir, söz uçar, yazı kalır. Bu dergiyi içindeki notlarla birlikte 2017 yılının Ocak ayına not ettik. Bütün çabamız, kimsenin farklılığından dolayı dışlanmadığı, haksızlığa maruz kalmadığı bir dünyada yaşamak. Tabi böyle bir dünyayı istemek, daha çok çalışmayı gerektirir, daha çok…

 İyi okumalar. Selam ve dua ile…