BİLİM TEKNOLOJİ

Mars’a Yolculuk

Mars’a Yolculuk
İnsanoğlunun uzay merakı hiç bitmeyecektir. Eski dönemlerde rasathanelerde yapılan gözlemlerle başlayan uzay araştırmaları günümüzde yüksek teknolojiyle, uydularla ve uzay araçlarıyla devam ediyor. 1969’da Ay’a ayak basan insanlık şimdilerde Mars’a araştırma yapmak için gidiyor. Uzay araştırmaları özellikle Ay’a yapılan ilk yolculuktan sonra gelişmiş ülkeler arasında önemli bir rekabeti başlattı. ABD bu rekabette ilk adımı atarken o zamanlar en büyük rakibi olan Ruslar da uzay çalışmalarına hız verdiler. Gelişen teknolojiyle birlikte Dünya’nın yörüngesine yerleştirilen uydular iletişime önemli katkı yaptılar. Ülkemiz de uzaya haberleşme amaçlı uydular gönderdi.

Kızıl gezegen Mars, Güneş Sistemi’nde Dünya’dan sonra dördüncü gezegendir. İki tane uydusu vardır. Yüzeyinde bolca bulunan demir oksit kızıl görünmesini sağlar. Dünya’ya ortalama uzaklığı 55 milyon km ile 400 milyon km arasında değişir. (Bu farklılık Güneş etrafında dönme hareketinden kaynaklanır)

Uzayda Dünya’mızdakine benzer yaşam şartlarının olup olmadığını merak eden bilim insanları için Mars en ilgi çekici gezegen olmuştur. Dünya’dan çıplak gözle görülebilen Mars Gezegeni bu ismi Roma mitolojisindeki savaş tanrısından almıştır.

Bugüne kadar ABD, Japonya, Rusya ve Avrupa ülkeleri Mars’a birçok keşif aracı gönderdiler. Bu araçların çoğunluğu araştırmalarında başarısız oldu. Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri de Mars’a keşif aracı gönderen ülkeler arasında yer alır.

2020 yılının yaz aylarında 480 milyon km uzaklıktaki Mars’ı araştırmak üzere ABD, NASA tarafından gönderilen Perseverance ( Azim ) adlı uzay aracı 7 aylık bir yolculuğun ardından Mars yüzeyine iniş yaptı. Dünya’nın onda biri kadar bir atmosfere sahip olduğundan bu iniş çok kolay olmadı. Uzay aracı 20 bin kilometre hızla Mars’ın atmosferine girdi. Sonra paraşütü açıldı ve sonunda da itici roketlerle zemine çakılmadan 7 dakika içinde başarılı bir iniş gerçekleştirdi. NASA’daki bilim insanlarını heyecanlandıran bu iniş Mars’ın kuzey yarım küresindeki 45 km çapındaki Jezoro Krateri’ne gerçekleştirildi. Bu kraterin yaklaşık 3,5 milyar yıl önce bir nehir tarafından beslendiği düşünülüyor. Ayrıca uzmanlar o dönemlerde Mars’ın bizimkine benzer bir atmosfere sahip olduğunu ve yüzeyinde Dünya’daki gibi göl ve nehirlerin var olduğunu tahmin ediyorlar. İşte kızıl gezegeni ilginç hale getiren en önemli unsur bu. Yani Mars’ta Dünya’dakine benzer oksijen ve su bulunma ihtimali. Bunun için kayalardan örnekler alınarak incelenmek üzere Dünya’ya getirilecek. Yapılacak bilimsel çalışmalar sonucunda da Mars Gezegeni’nin geçmişi hakkında bilgi edinilecek.

Kısacası yerküremizi hoyratça kullanan, küresel ısınma ve çevre kirliliği gibi etkilerle gezegenimizi ileride yaşanamayacak hale getirmeye başlayan insanlık gözünü başka gezegenlere dikmiş durumda. Dünya dışındaki yaşamın araştırılması bu çalışmaların bir amacının da gelecekte Dünya dışında yaşam alanları oluşturabilmek olduğunu düşündürüyor.

YAZAR HAKKINDA
Hasan Kaya
Hasan Kaya
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN