BİLİM TEKNOLOJİ
Mevcut Gerçeklerin Bilinmeyen Yüzleri
Yaşadığı dönemde Mısır'da hüküm süren Fatımi hükümdarları Kahire civarlarında bir rasathane yaptırıp o devrin en mükemmel aletlerini gözlemleri için temin ederek onun bu ilmi çalışmalarını desteklediklerini belli etmişlerdir. 978 senesinde o zamana kadar yapılmamış hassas ve dakik hesaplamalarla ay ve güneş tutulmasını tespit etmiştir. Kahire'de yaptığı bu ve bunun gibi diğer gözlemlerinin sonucunda dört ciltlik mükemmel bir eser ortaya koymuştur; Zic-ül-Hakemi. Eserinde özellikle kendisinden önceki alimlerin tezlerine de yer vermiş olması dikkat çekmektedir.
Rasat işlemlerinde rakkasın yani sarkacın önemi oldukça açıktır. Batılılar bu buluşu İtalyan bilim adamı Galile'ye mâl etseler de buluşun İbni Yunus'a ait olduğu kesindir.
Astronominin yanında matematikte de oldukça sözü geçen İbni Yunus, trigonometrinin başlı başına bir ilim haline gelmesi için oldukça fazla çaba sarf etmiş ve nitekim başarılı da olmuştur. Trigonometrinin temel prensiplerinden olan dönüşüm formüllerini de ilim dünyasına ilk kez o kazandırmıştır. Yine çarpmayı bölmeye çevirme usulü ile logaritmanın keşfine bir kapı açmıştır.
Batılı adamlarının sarkacın üzerine konup kendilerine mâl ettikleri yetmemiş trigonometrinin bu formüllerine de aynı şeyi yapmışlar ve bu formüllerin, kendisinden 7 asır önce yaşayan İbn-i Yunus'u tamamen görmezden gelerek, ilk kez İskoç bilim adamı John Neiper tarafından kullanıldığını iddia etmişlerdir.
Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şerifinde Müslümanların dünyada daima garip olduklarını dile getirmiştir. Evet, İbn-i Yunus kendi buluşuna sahip çıkamayacak kadar garipti. Biz ise kendi bilim adamımıza sahip çıkıp onu savunacak bir bilgi birikimimiz olmayacak kadar hatta Batıya imrenerek bakıp adamlar ne mükemmel işler yapıyor diyecek kadar aciziz.
ÖNCEKİ YAZI
KİMSESİZ KUŞLAR ÜLKESİ
SONRAKİ YAZI
ALGIMIZDAKİ VE DİĞER MODERNİZM
YORUMLAR
YORUM YAPIN
Yazarın başka yazısı bulunmamaktadır.
GENEL YAYIN YÖNETMENİ