GÜNDEM

Kardeş Gibiydiler

Kardeş Gibiydiler
Çok küçük yaşlarda, arkadaş seçemeyecek durumdayken yapabileceğiz en iyi şey herkesle arkadaş olmaktı. Bugün beraberiz, bir hafta ayrı kaldık, seni daha önce görmemiştim demek yok eğer o an yanımdaysan benim arkadaşımsın sen.

Biraz daha büyüdükten sonra kötülükler etrafımızı sarmaya yavaş yavaş başlar ve olmaması gereken arkadaşlıklar oluşur. Burada devreye ailemiz girer. Arkadaşlarını dikkatli seç, o çocuğu sevdim yine gelsin, o çocuktan sana hayır gelmez...

Yalnızca 3 5 yaş daha yaşlandığımız zaman dostum diyebileceğimiz arkadaşlıklar kendini göstermeye başlar(yaş tahminim 12). Dost olup olmadığını bilmesek bile insan bir dost ihtiyacı hissettiğinden en samimisine sarılıyor ve ilk dostluğuna yelken açıyor.

Yaşadığımız hayatı fikirlerimiz belirler. Fikirler hal ve hareketleri, fikirler sözleri, fikirler arkadaşları belirler. Arkadaşlar da fikirleri belirler elbette.  

Sizin görüşünüze uymayan bir arkadaşınız hali hazırda bulunabilir. Ona dostum ve hatta kardeşim diyebilirsiniz. Bunlar yanlış terimler olmaz, o da hepimizin Hz. Âdem’den geldiğine inanıyorsa tabi. Hz. Âdem’den geldiğine inanmak bir kıstas olmalı tabiki. Son peygamberi tanıyor musun? Hak kitabı okuyor musun gibi kıstaslar devamı niteliğinde tutulabilir. 

Yaradılanı sev yaradandan ötürü demiş Yunus Emre. Sözün diplerine doğru ilerlersek ulaşacağımız kapılardan biri henüz tanımadğımız insanları sevmek olacaktır.  Sevginin merhaleleri olduğunu düşünürsek üst sıraları kimi koymalı? Ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız, öylece gördüğümüz insanlar, şehrimizdeki kişiler, ülkemiz ve nihayetinde islam coğrafyası... daha sonra hümanistlik ilgi alanı olanlar tüm insanları sevebilirler. İslam coğrafyasının başlarda olmasının yeni bir dünya için gerekli olduğunu  bilenler için en acı durum henüz tanımadığı müslümanlar yerine tanımadığı hayri müslimleri tercih eden o malum insanlar. Tanıyoruz hepimiz artık onları, mahallemizin bakkalı gibi, sınıfın komik çocuğu gibi her yerdeler artık o şia düşmanı, israil dostu abiler. Bu abilerin sağda solda ama çoğunlukla twitter’da yaptığı konuşmalarda zaman zaman geçen Filistin davası bugünlerde azalırken, dostunun düşmanının başkaları tarafından belirleniyor olması çokta canlarını sıkmıyor olsa gerek. Zira ihtiyacımız olan ülkeler onlara bu dünyada yetecek gibi duruyor.

Yeni bir dünyanın kredi çekilerek kurulacağına inanan bu kişilerin herbirinin kendine ait bir fikri varken takipci kasarak halkayı büyütme peşindeler. Ortak söylem müslümanlığın sıkıntılı süreçlerden geçtiği, elhamdülillah bizim durumumuzun iyi olduğu, daha da iyi olması için güçlü dostlar seçilmesi gerektiği. Ortak üzüntü güçlü bir müslüman ülke olmamasından dolayı mecburen geri kalanlar ile samimi dostluklar kurulabilmesi. Kısa bir sonuç;

Amerika müttefik

İsrail dost

İran düşman

Ekvator en yeni düşman

Dost kim, düşman kim sorusunun cevabı -bazı durumlarda- o kadar da kolay bulanamıyor maalesef. Zamanımız Cemil Meriç’in dediği gibi (Kıtaları atlas ipek gibi kesip biçerdik, bir biz vardık bir de küffar!) düşmanın tek olduğu zamanlar değil. Facebook ile üzerimize geliyorlar, ders kitaplarıyla üzerimize geliyorlar, avm ler ile üzerimize geliyorlar; siyasi olarak, ekonomik olarak üzerimize geliyorlar ama gelmediklerini söylüyorlar. Biz eylememi mi bakacağız, söyleme mi?

Aklı ve gönlü karışık müslümanlar doğruyu akıl sayesinde bulsa da gönlü başka yerlere kayabiliyor. Böyle durumdalar biraz deneyimden yararlanmak en iyisi olacaktır. Bizden öncekilerin söylediği gibi, bana arkadaşıı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Üzerine üşündükçe menfaat ilişkilerini bitirecek olan motto işte budur. Çıkar ilişkilerini bitirecek düşünce yapısı bu şekilde kurulmaya başlanır. Aksi durumlarda duvarımı beğen duvarındayım diyerek dolaşmamak zor görünüyor. 

Mevlana’nın dediği gibi “insan dostunun huyunu alır.” bu nedenle seçimler önemli, sevdiğimiz ile beraber olacağımız Hz. Muhammed(sas) tarafından da söylenirken seçimlerin yalnızca bu dünya ile sınırlı kalacağını söylemek akıl karı olmaz. 

Çok daha önemlisi ahiretimizi başka insanların ellerine bırakarak, bizim dostlarımızı yanlış bir şekilde seçmeleri kabul edilir bir davranış olamaz. Sonrasında alınan tepkiler sonucu yaşanan bölünmeler yine en çok bizi yaralar.

“Müslümanlar Birleşin”  sloganlarına maruz kalacak kadar sorun yaşadıysak eğer dostu düşmanı bir gözden geçirmek gerek. 

YAZAR HAKKINDA
Mustafa Fehmi Özdemir
Mustafa Fehmi Özdemir
1992'nin Ankara'sında doğdu. Baba tarafı Gümüşhane'lilerden. Gazi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olmaya çalışıyor. Okul dışındaki tüm uğraşı AGD. Adil Düzenin ütopya olmadığına inanıyor.
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN