BİLİM TEKNOLOJİ

Sanal Gerçeklik Yasaları

Sanal Gerçeklik Yasaları
Dünya sürekli bir değişim içerisinde. İnsanlık her saniye yeni bir şeyler üreterek bu değişimin devamlılığını sağlıyor. Geçmiş asırlarla karşılaştırınca günümüz dünyasının gelişim hızı o kadar arttı ki her gün yeni bir buluşa şahit oluyoruz. Bundan 10 bin yıl öncesinin gelişim hızı ile günümüz gelişim hızını karşılaştırdığımızda arada devasa farkların olduğu ortaya çıkıyor. Bilinen en eski kılıcın milattan önce 1800’lü yıllarda Antik Mısırda üretildiğini biliyoruz. Buna nazaran kılıç 19. Yüzyıldan itibaren tamamen kullanımdan kalkmıştır. Kılıcın yerini alan ateşli silahların gelişimini incelediğimizde ise ilk silahların 3 metre menzili varken şu an 3 kilometreye kadar varan menzillerde tüfekler üretiliyor.

Bundan 20 yıl önce üretilmiş teknolojiler 5 – 10 yıl gibi bir sürede eskiyorken günümüzde üretilen teknolojiler 1 yıl sonra demode olmaktadır. Fakat yeniliklerin bu kadar hızlı tüketildiği bir zamanda neden insanlar sadece bu buluşlardan zarar gördükten sonra onlara karşı bir önlem alıyor? Neden daha geliştirilme aşamasındayken gerekli önlemleri alıp bunları toplumsal normlara uygun bir şekilde inşa etmiyor?

İnternetin icadı başlangıçta haberleşme ve çevrimiçi kütüphane görevi görse de zamanla insan hayatının her bir noktasına nüfuz eder bir safhaya geldi. Artık internetsiz hiçbir işimizi yapamaz olduk. Bununla birlikte internetin gelişmesi beraberinde gerçek hayatta yapmaya çekindiğimiz şeyleri sanal âlemde rahatlıkla yapma imkânı sundu.

İsmi Büyük Araba Soygunu olan GTA oyunu, geliştirildiği ilk günden itibaren genç nesillere kurdukları sanal dünyada araba çalmayı, insan öldürmeyi ve hırsızlığı çekinmeden yapabileceklerini öğütlemiş ve gelişen oyun sektöründe savaş oyunları, soygun simülasyonları ve daha birçok yasalara ve ahlaki normlara uymayan yapımların ortaya çıkmasının önü açılmıştır.

Teknolojinin geldiği son noktada ise artık komplo teorisyenlerinin ekmeğine yağ sürercesine geliştirilen Metaverse ve sanal gerçeklik teknolojileri günlük hayatın içerisine yavaş yavaş sokulmaktadır. Emlak satışları, reklamcılık, konserler gibi çeşitli etkinliklerle içerisine davet edildiğimiz bu sanal âleme göre hala yasalar düzenlenmedi. Böyle bir çalışma dahi başlatılmadı. Oysaki tehlike kapımızda!

Gelişen dünyanın bir noktasında sanal dünya hayatımızın tamamına sahip olacaktır. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Peki, bu gerçekten kaçmak yerine ondan gelebilecek zararları en aza indirmek için toplumsal normlarımıza uygun bir şekilde Metaverse yasaları düzenlenemez mi?

Biz ya da bizden birkaç sonraki nesil halen gerçek dünyanın içerisinde doğup büyüyecek. Fakat gelecek nesiller sanal dünya ile birlikte büyüyecekler. İlerleyen süreçte bu neslin üyeleri sanal dünya ile gerçek dünya arasındaki farkları ayırt edemeyip sanalda yaptıklarını gerçek dünyaya da taşımak isterlerse insanlığın tamamen yozlaşmasına sebep olmazlar mı?

Tabi ki bunlar bir varsayımdan ibaret. Ancak gerçekleşme ihtimali yüksek varsayımlar bunlar. Konunun bu kadar elzem olmasındaki en büyük sebep ise başımıza gelmeden önce hazırlıklı olmak isteyişimizdir. Henüz geliştirme aşamasındayken gelecekte oluşabilecek tehlikeleri gözden geçirerek “Sanal Gerçeklik Yasalarının” çıkarılması ve Metaverse’ün bu temeller üzerine inşa edilmesi yaşanabilecek kazaların önüne geçecektir.

YAZAR HAKKINDA
Ahmet Fazıl Şenol
Ahmet Fazıl Şenol
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN