EDİTÖR

Televizyonunu Öldür!

Televizyonunu Öldür!
Alman matematikçi G. Wilhelm Leibniz kurduğu bir cümlede; “Gençliği iyiye yönelten, insanlığı iyiye yöneltir.” diyor. Bu cümle, gençliğin insanlık için nasıl bir potansiyel olabileceğini ortaya koyuyor. Gün geçtikçe bu potansiyelin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Gençliğin, bütün insanların yeni ve adil bir dünyada yaşayabilmesi içinbir ışık olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla kötüler, varlığını sürdürebilmek için gençliği dönüştürmeye, değiştirmeye ve kurtuluş olma potansiyelini yok etmek için çabalayacaktır. 

Teknolojinin gelişmesi, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile birlikte dünya, insanlar için küçük bir mekâna dönüşmüştür. Yani artık mesafeler uzak olsa da insanlar dünyanın öteki ucunda vuku bulan bir hadiseden haberdar olabilmektedir. Ve teknoloji, insan hayatında hiç olmadığı kadar söz sahibi olur durumuna gelmiştir.  Medya, insanların duyu organlarına hitap ederek onların dünyaya dair görüşlerini etkileyip değiştirebilmektedir. Dünyayı kontrol etmek isteyen güçlerin kullandığı en önemli silahlardan biri de medya ve iletişim sektörüdür. Nitekim günümüzde medyanın etkisiyle oluşan küresel bilgi kirliliği havuzundan korunabilmek, kirliliklerden arınabilmek, konuşulan önemli bir konu haline gelmiştir.

Bu sayımızda,medyanın etkisiyle oluşturulan küresel bilgi kirliliği havuzundan korunabilmeye yönelik bir çalışma yaptık. Bunun yanında yok edilmeye çalışılan gençlik potansiyelini fark ettirmeye gayret ettik. Ve ne olursa olsun bütün iç ve dış etkilere rağmen gençlik potansiyelini adil bir dünya için kullanmanın gerekliliğini ortaya koymaya çalıştık. Bu ay dosyamızda Burak İnce, “İnsan İnsanın Yurdudur”başlıklı yazıyı kaleme aldı. Gündem editörlüğünde gazetecilik ve medya üzerine çok güzel bir söyleşi bulacaksınız. Bilhassa bu ayki gayretlerinden dolayı gündem editörümüz Erman Akmaz’a teşekkür ediyorum. Kültür Sanatta; üstüne Karadeniz kokusu sinmiş nefis bir öykü okuyacaksınız; “Cemal’in Omurgası Kırık”…

Gün gelir, söz uçar, yazı kalır. Bu dergiyi içindeki notlarla birlikte 2016 yılının Aralık ayına not ettik. Bütün çabamız, kimsenin farklılığından dolayı dışlanmadığı, haksızlığa maruz kalmadığı bir dünyada yaşamak. Tabi böyle bir dünyayı istemek, daha çok çalışmayı gerektirir, daha çok… 

İyi okumalar. Selam ve dua ile…

YAZAR HAKKINDA
Selam Yağmur
Selam Yağmur
Lisans eğitimini 2016 yılında Hacettepe Üniversitesinde tamamladı. Edebiyat okumayı istedi ancak puanı fazla kaçırınca mahalle baskısına maruz kaldı. "Edebiyat karın doyurmaz" kabulünün kurbanı oldu. Direniyor..
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN