EDİTÖR

Dayatma değil, Teklif

Dayatma değil, Teklif
Dünyada farklı dillerden, farklı ırklardan, farklı inançlardan insanlar bir arada yaşıyor. Bu farklılık aslında ilahi bir dengenin gerektirdiği bir normalliktir. Yani, canlılar arsındaki bu farklılık, hayatın devamlılığı açısından son derece önemlidir. Şöyle ki; dünyada sıcak-soğuk, gece-gündüz, dişi-erkek, gibi farklılıklar olmasa canlı hayatının döngüsünden bahsetmek mümkün olmaz.

İnsanlar, yaratılmış bütün varlıkların en mükemmelidir. Dünyayı içindeki canlılarla birlikte algılayıp yorumlayabilme kabiliyeti sadece insanda vardır. Bununla birlikte insan kendi iradesiyle seçim yapabilme yeteneğine sahiptir. Üstün özelliklerle yaratılmış insan bu özelliklerin getirdiği bazı sorumluluklar sahibidir. Mesela;iyiden, adaletten yana olmayı seçme sorumluluğu..Aliyaİzzetbegoviç; “Benim için iyi, doğru ve güzel olan ne varsa hepsinin diğer adı İslamdır.” Diyor. Bu sözden, insan iradesine sunulmuş bir sistemin var olduğu anlaşılmaktadır. 

İnsan, kendi iradesi ile seçim yapma hakkına sahiptir. Dünya onun için sınanma yeridir. İslam, ona sunulmuş bir tekliftir. Yaşamını en doğru biçimde sürdürebilmesi, komşusunun hakkına riayet edebilmesi, yoksulu, yoksunu koruyup gözetmesi vs. için kılavuzluk eder. İslam’ın çağrısına kulak vermiş, onu kabul etmiş insanlar yani Müslümanlar için yeni bir sorumluluk doğar; Onu teklif etme sorumluluğu… İslam’ı teklif etme sorumluluğu,Hak ile Batıl arasındaki doğal savaşın getirdiğidir. Bu noktada bir konuyu açıklığa kavuşturma zorunluluğu doğar; o da İslam’ın bir dayatma olmadığı, bir teklif olduğu konusu. 

*****

Bu sayımızda dayatma ile teklif arasındaki farkı belirginleştirerek anlatmaya çalıştık. Bu konu, insanlar arasındaki olumlu iletişimin sağlanmasında son derece önemlidir. Biz, iyiden yana olmayı ancak teklif edebiliriz. Aksi halde kendimiz de iyi olandan uzaklaşmış oluruz. Bu sayımızda dosyada; Burak İnce, “Birlikte Yaşama Teklifi Olarak İslam” başlıklı yazısını kaleme aldı. Gündemde Erman Akmaz, “Fırat Kalkanı mı? Fırat Kapanı mı?” başlıklı yazısında güncele ilişkin önemli bir sorgulama yapıyor. Kültür Sanatta Edip Sinan, “Sonbahar Denince Gidesim Gelir Bir Yerlerden”başlıklı yazısında sonbaharı hiç okumadığınız bir tarzda sunuyor…

Gün gelir, söz uçar, yazı kalır. Bu dergiyi içindeki notlarla birlikte 2016 yılının Ekim ayına not ettik. Bütün çabamız, kimsenin farklılığından dolayı dışlanmadığı, haksızlığa maruz kalmadığı bir dünyada yaşamak. Tabi böyle bir dünyayı istemek, daha çok çalışmayı gerektirir, daha çok… 

İyi okumalar. Selam ve dua ile…

 

YAZAR HAKKINDA
Selam Yağmur
Selam Yağmur
Lisans eğitimini 2016 yılında Hacettepe Üniversitesinde tamamladı. Edebiyat okumayı istedi ancak puanı fazla kaçırınca mahalle baskısına maruz kaldı. "Edebiyat karın doyurmaz" kabulünün kurbanı oldu. Direniyor..
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN