Arkadaşlarımıza bile söylemeye çekindiğimiz gizli bilgilerimiz (TC. Kimlik no, kart bilgileri vs.), aslında sosyal ağların özel veriler hapishanesinde her an ulaşılabilmesi mümkün birer mahkumdur.

Google Play’den, AppStore’den veya İndir.com’dan bir uygulama indirdiğimizde uygulamasını ücretsiz kullanabilmek için dosya erişimi, galeri erişimi, rehber erişimi, kamera erişimi gibi aslında şahsınıza münhasır olan şeylere erişmek için sizden izin ister. Bunları her ne kadar uygulama için istiyor olsa da başka bir nedeni olabilir mi? Her neyse çok da paranoyaya bağlamadan konumuza geçelim.

Kişisel veri, kişinin şahsına münhasır olan, onu tanımlayan özel ve genel bilgilerin bütünüdür. Bu bilgilerin bütününün, birkaçının veya sadece biri ile eğer bir kişi tanımlanabiliyor ise bu kişisel bir veridir diyebiliriz. Yani verilerin; kişinin fiziksel, ekonomik, kültürel, sosyal veya psikolojik kimliğini ifade eden somut bir içerik taşıması veya kimlik, vergi, sigorta numarası gibi herhangi bir kayıtla ilişkilendirilmesi sonucunda kişinin belirlenmesini sağlayan tüm halleri kapsar.

Eskiden kişisel veriler bir kâğıt ile devlet dairelerinin, özel kurumların evlerin raflarında muhafaza edilirken; ilerleyen teknolojide bu bilgiler, C Klasörü, telefon hafızası gibi yerlerde muhafaza ediliyor ve bu, diğerine göre daha soyut ve ulaşılabilir hale gelmiştir. Geçmişte bir ikinci kişinin TC. Kimlik numarasını bilmesinden pek de hoşnut olmayan insanlar günümüzde sorulduğunda neden diye bile sormadan yazarak bu durumu hiç de sorun etmemektedir. 

Eskiden önemli olan bir şeyi söylediğimizde bir ikinci kişi duymasın diye uğraşırken günümüzde tüm uygulamaların ses dosyasına erişimine izin verdik. 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 6698 numaralı maddesinde kişisel verilerimizin korunması kanun yoluyla sağlanmıştır ve dünya üzerinde de her geçen gün 130 ülkede de bilinçli internet kullanmayı yönlendirme hedefleniyor. Fakat devletlerin dışında şahıs olarak biz neler yapabiliriz?

Ücretsiz E-Posta= 3.göz

Sahip olduğunuz ücretsiz e-posta, hesaplarımızdaki yazışmalara her an sağlayıcı şirketler tarafından bakılabileceğini unutmayın. Kimi ücretli e-posta hesaplarının bu konuda daha geniş güvence sunduğunu ve sunucularını kişisel verilerinize ulaşmanın yasalar tarafından hayli güç olduğu ülkelere konumlandırmış olabileceğini göz önünde bulundurun.

Banka hesaplarını kimse ile paylaşmayın

Banka hesaplarınıza elinizden geldiğince banka hesaplarının uygulamalarından girin. Eğer bankanız imkân tanıyorsa erişim anında bildirim isteyin. Banka kartınızın numarasını kimseyle paylaşmayın.

Şifrelemekten çekinmeyin

İnternette yaptığınız her tıklama adeta çölde yürür gibi dijital ayak izleri bırakır. Bu izler, kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabilir. Her hareketinizin şifrelenebileceğini unutmayın.

İnternet tarayıcınız sırdaşınız değil

Yaptığınız her işlem tarayıcınız tarafından hafızasına atıldığını unutmayın. Bunun önüne geçmek için geride bıraktığınız izleri kaydetmeyen ve verilerinize ulaşmaya çalışan siteleri engelleyen ücretsiz ve açık kaynaklı yazılımları kullanmaya gayret edin.

Eğlence mi? Hırsızlık mı?

Eğer gerçekten bu işte kararlı olup ‘Ben kişisel verilerimi gerçekten saklamak istiyorum.’ diyorsanız telefonunuzu elinize alıp; Facebook, İnstagram, Twitter bu ve bu tarz sosyal medya uygulamalarınızı hemen silin. Diyorsanız ki yok silersem yaşayamam o zaman ayarlardan verdiğiniz bilgileri en az seviyeye indirin fakat bu tam güvenlik sağlamayacaktır.

Bu çerezler yiyecek değil

Bir siteye giriyorsunuz ve karşınıza ‘beni aç’ yazan. exe’li dosyalara mı denk geliyorsunuz? Tebrikler! Derin sulardasınız. Paraya kıyıp iyi bir antivürüs programı yükleyin ve bilgisayarınızı sık sık virüs taramasından geçirin.