GÜNDEM

Geleneksel Sinemanın Zor Sınavı: Netflix

Geleneksel Sinemanın Zor Sınavı: Netflix
Sen dizini, filmini nasıl izlemeyi seversin? Koltuğuna uzanıp cips, kola, çekirdek toplayıp  laptop, telefon gibi teknolojik aletler yardımıyla mı yoksa sinema salonunda dev ekran ve ful artı ful ses sistemi ile mi? 

Dünyanın hemen hemen her yerinde insanlar film izlemeye ciddi bir zaman ayırıyor. Son yıllara kadar bu kitle, topyekûn sinema salonlarını doldurur, mısırı ile birlikte filmin keyfini çıkartırdı. Sinemaya gitmek, tabaka belirtmeksizin herkes için özel bir durumdu. Geçmişten günümüze kadar kendi içinde bir kültür oluşturdu.

Son birkaç yıldır değişen şeylerden sinema da nasibini aldı. Dünya gündemini bomba gibi sarsan internet televizyonculuğu, sinema kültürünün tepesine de bomba gibi düştü. 

İnternet televizyonculuğunun en bilineni olan Netflix ise, hali hazırda dünya üzerinde onlarca set çalışmaları ile birlikte, bir an bile tereddüt etmeden çalışıyor. İzleyiciye cihaza indir seçeneği ile yolda, internetsiz alanlarda bile film veya dizi izleme imkânı sunuyor. İlginizi çeken dizileri izledikten sonra sistem; hangi dizilerin uygun olabileceğini, hangi dizileri/filmleri izlerken zevk alacağınızı da size söylüyor. Tüm bu imkanları sağlamasının yanında, yapıtları Oscar’da en prestijli ödüllere layık görülüyor. Tam da bu noktada ‘’İnternet Televizyonculuğu, Sinema’nın sonunu mu getiriyor? ‘’ sorusu akıllarda yer ediniyor ve dolayısı ile sinema ve internet televizyonculuğunu karşı karşıya getiriyor. 

Ülkemizde internet televizyonculuğu ile sinemayı karşı karşıya getiren ‘Organize İşler’ filmi yakın zamanda yayın hakları ile alakalı gündem oluşturmuştu.

Film, daha vizyondayken ve ilk filmin üstünden 15 seneye yakın geçmişken haliyle izleyiciler bu filmi izlemek için sıraya girmişlerdi, bir rivayete göre en az bir milyon seyircisi vardı. Tam da bu sırada filmin Netflix’te yayımlanması büyük tartışmalara yol açtı. Sinema alışkanlığını terk edemeyenler sinemalara doldu neticede film üç milyonu aşkın izlenmiş oldu.

Peki sinema gerçekten tarihin tozlu sayfalarına mı karışacak?

Sinema endüstrisi yapısı gereği tarihinde bu şekilde birçok hayatta kalma hikayesi ile dolu olmuştur. Televizyon çıkmadan önce de sinema hayatın içindeydi. Fakat her eve televizyon girdiğinde artık sinemanın kapısına kilit vurulacağını, gerek olmadığını ve artık her evde bir sinema olduğunu belirtenler vardı fakat parlak fikirler sayesinde arabalı sinema gibi yeniliklerle sinema bu tehdidi bertaraf etti.

Netflix veya akranlarının yaptığı içeriklerin hemen hemen hepsinin temelini kavga, dövüş, uygunsuz içerik gibi kötü örnek olabilecek davranışlar oluşturuyor. Filmlerin hemen hemen hepsinde izlemeye haya edilecek birçok sahne var. Sinemada da mutlaka bunlar ara ara görülebilir fakat ne filmler sadece bunun üzerine kurulu, ne de bu kavramlar sayesinde kendini meşhur ediyor.

Konuyu şöyle bir toparlayacak olursak; Sinema, var olduğu tarih boyunca dıştan gelen ve tehdit olarak gördüğü yeniliklere her zaman direnmiştir ve yeni bir yüz ile ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan internet televizyonculuğunun sinemayı, şu anki duruma bakılırsa, ciddi manada etkilediği doğrudur. 

Bireyselliği kamçılayan Netflix mi?

Cümbür cemaat sinema mı?

YAZAR HAKKINDA
Melih Bahaddin Küçük
Melih Bahaddin Küçük
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN