GÜNDEM

Bir Destandır Çanakkale

Bir  Destandır  Çanakkale
Aziz milletimizin varoluş mücadelesi, tarihe yazdığı destanlarla doludur. Çanakkale Savaşı da destanlaşan ve asla unutmamız gereken bir yaşanmışlığımızdır.

I.Dünya Savaşı’nın 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleri tarihe Çanakkale Savaşları olarak geçmiştir. İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti konumundaki İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak, İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'na girmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Savaş sonucundan iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

Tarihimizde millet olma bilincimizi tazeleyen zaferler vardır. Bu zaferlerden biri de Çanakkale Zaferidir. Çanakkale bizim derin hafızamızdır. Çanakkale bizim varoluş mücadelemizdir. Devlet ve millet bütünleşmesini, düşmanca emelleri için engel görenlerin, akla gelebilecek en çılgın, en acımasız saldırılarla yaptıkları topyekûn saldırı, milletçe onurlu direnişlerle  püskürtülmüştür.

Çanakkale kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, Türküyle, Arabıyla, Kürdüyle Müslümanların din kardeşi olmanın şuuruna erdiği ve bir gül bahçesine girercesine seve seve can verdiği muazzam bir destandır. Vatan sevgisini imandan bilen ecdadımız, din ve mukaddesat uğruna şehit olmayı en büyük paye bilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de: “Allah yolunda öldürülenler için ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz.” Ayetini kendine şiar edinerek, “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” inancıyla yiğit erlerimizin vatan için, namus için milli varlığımızı sonsuza kadar yaşatmak için ölümü şerbet gibi içerek bize bu vatanı ve aziz hatıralarını bırakmışlardır.

Çanakkale, önden giden arkadaşlarının düşman karşısında şehit olduğunu görüp, birkaç dakika sonra aynı şekilde kendilerinin de şehit olacaklarını bilen urbasız, ayakkabısız, silahsız 18-20 yaşlarında yiğitlerin Allah Allah nidalarıyla gözünü kırpmadan, düşmanın alev kusan silahlarına doğru koştuğu ve 250 bin vatan evladının şehit verildiği destanın adıdır.

Millî bütünlüğe sahip devletler karşılaştıkları krizleri çok daha kolay atlatabilirler. Buna karşılık millî bütünlükten yoksun devletler, bir kriz karşısında dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Milli ruh, milli şuur bir ülkeyi milli değerleriyle çatıştırmakla değil, barıştırmak ve kaynaştırmakla kazanılır. İstiklal şairimiz; “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez-Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” derken bu ruhu, bu şuuru ifade etmiştir. Hiç şüphesiz Çanakkale’yi geçilmez yapan da bu ruhtur.

Çanakkale zaferini gerçekleştiren kahraman şehitlerimize, bu güne dek din ve vatan uğruna canını feda eden aziz şehitlerimize Rahmet ve Minnetle…

 

ÖNCEKİ YAZI İNANCIN ZAFERİ
YAZAR HAKKINDA
Mücahit Yıldız
Mücahit Yıldız
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
Ahmet TURGUT
29-03-2020 - 21:52
Çanakkale 'Bir milletin asıl gücü imanıdır, inançlı evlatlarıdır.' Sözünün yaşanarak öğrenildiği, asrın zaferidir. 'Çanakkale siperlerine girmeden, Millî görüşün ne olduğunu anlayamazsın. ' sözünün yaşanmış halidir.
YORUM YAPIN